Bel fıtığı belirtileri gösterdiğini düşünenlerin ve bel ağrısı çekenlerin sayısı azımsanmayacak derecede fazla. Öyle ki toplumumuzda sıkça görülen ve yakınılan sorunların neredeyse başında geliyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Ahmet İnanır, bel fıtığı hakkında önemli bilgiler verdi.
Bel fıtığı nedir, bel fıtığı neden olur?
Bel fıtığı, omurların arasında yer alan ve bir tür süspansiyon görevi gören jölemsi yumuşak kısmın sert dış kapsülünü aşarak dışarı çıkması ve sinirlere basınç ya da baskı uygulayarak ağrı, uyuşma, karıncalanma veya kuvvet kaybına yol açması durumudur. Ağrı öksürmekle, ıkınmakla ve gülmekle artar. Ayakta durmak, oturmak ve öne eğilmek bel fıtığı olanlarda ağrıyı arttırır. Aşırı kilo, ağır yük kaldırmaktan kaynaklanan ani bir gerilim yaşlanma ve dejenerasyon gibi faktörler nedeniyle diskin dış kısmındaki halkada zayıflama ya da yırtılma olduğunda fıtıklaşma meydana gelir.
Bel fıtığı belirtileri nelerdir?
Özellikle ani başlangıçlı fıtıklar ağır kaldırma, travma ya da ani hareket ile oluşur. Bazı hastalarda ise arada bir olan kısa sürede kendiliğinden geçen ağrılı bel tutulması atakları görülür. Hastalar çoğu zaman düzeldiklerinden bunu önemsemezler ama en sonunda bu hastalarda şiddetli bel tutulması ve ağrı başlar hatta ciddi fıtıklar gelişebilir. Bu yakınmalar bel fıtığı hastalarına hayatı zehir eder hale gelir. Orta hat bel fıtıklarında hasta ağrıyı genellikle belinde hisseder. Yana çıkan fıtıklarda ise ağrı genelde bir bacağa yayılma ile kendini gösterir. Ağrı ile birlikte bacakta uyuşma, güç kaybı, refleks ve denge kayıpları ortaya çıkabilir.
Bel fıtığı olanlar otururken ve yürürken de zorluk yaşayabilir. Lomber disk hernisi, hiç bulgu vermeyebilir de. Burada patlamış fıtık ifadesini açıklamak gerekir. İkinci derece fıtıkta (protrüsyon) Anulus fibrozustaki kısmi defekt yoluyla diskin arkaya doğru herniye olmasıdır. Üçüncü derece (Ekstrüde disk) Anulus fibrozustaki tam defekt yoluyla diskin arkaya doğru herniye olmasıdır. Tam katı geçiyor ise bu duruma patlamak ifadesi yanlış olarak kullanılmaktadır.
Tanısı nasıl konulur?
Bel fıtığı teşhisi konulması özellikle de tedavisi fıtık konusunda bir uzman mahareti gerektirir. Bel veya bacak ağrısının diğer sebepleri ekarte edildikten sonra fıtık tanısı kesinlikle en başta fıtık konusuna hakim bir uzman muayenesi ile konulur. Tanıya yardımcı olması amacı ile röntgen, MR, BT veya CT taraması gibi yüksek çözünürlüklü tanı cihazlarıyla fıtık nedeniyle oluşan omurilik veya sinir ilişkisi tespit edilir. Ayrıca EMG cihazı ile hastanın hangi sinir kökü veya köklerinin fıtıktan etkilendiği belirlenebilir. Şunu belirtmek isteriz ki sadece MRI ile fıtık tanısı koymak son derece yanlış bir davranıştır.
Çalışmalar her ne kadar bel ağrısı nedenlerinden fıtığın yüzde 4-5 olduğunu söylüyor olsa da bel bölgesinde ağrı, tüm anatomik yapılardan kaynaklanabildiği için hem doktor hem hasta tarafından iyi lokalize edilememektedir. Çok deneyimli bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı tarafından çok detaylıca değerlendirilmesi şarttır. Klinik çalışmalar, bel ağrısının kaynağının yüzde 39’lara varan oranda intervertebral disk patolojilerine bağlı olduğu göstermektedir.
İntervertebral disk patolojileri alt grupları göz önüne alındığında, lomber disk hernisi ve dejeneratif disk hastalığı başı çekmektedir. Hiçbir şikayeti olmayan kişilerde de yüzde 22-40 oranında manyetik rezonans görüntülemede fıtık resim olarak görülmektedir ve bulgu vermemektedir. Bu nedenle bel ağrısı olanlara bel fıtığı hastaları çekilen MRI da fıtık görüldüğünde direkt fıtığa bağlamak ciddi bir hatadır.
Bel fıtığı olan kişiye yürüyüş yapmak iyi gelir mi ?
Eskiden yürüyüş önerilirdi. Ancak her fıtık hastasına yürüyüş önerilmemesi gerekmektedir. Yürüyüş öncelikli olmamalı egzersiz bazlı tedavi verilmelidir. Egzersizin yürüyüşten çok daha önemli olduğu tecrübelerle sabittir. Ameliyat sonrası hastaların egzersize önem vermeleri sağlanmalı, özellikle kilolu hastaların bu konuya dikkati çekilmelidir.
Ameliyat sonrası gelişen fıtık tekrarlarının ve faset eklem büyümelerinin önüne geçmek amacı ile hastaların bizzat doktorları tarafından bilinçli bir hayat yaşamaları sağlanmalıdır. Özellikle hastalar kendi başına bırakılmamalı rutin kontrollere davet edilmelidir.Ayrıca yatışa geçiş yatarken kalkış, oturuş, yürüyüş ayarlanması, çalışma şekil ve şartları için ergonomik düzeltmeler, spor yapma tarzları, gerekir ise iş değişikliği, çocuk bakımı, hasta bakımı, korse kullanımı, uzun yol şoförü olanlar için tarz kazandırma hatta cinsel hayatı düzenlemeye kadar ciddi eğitim ile yeni hayat şekillendirmesi ciddi olarak yapılmalıdır.
Kimler daha çok bu probleme maruz kalırlar ?
Omurga esnekliğini sağlayan diskler, eklemler, bağlar ve kaslar fazla kiloların baskısı nedeniyle aşırı yüklenmeye maruz kalmakta ve deforme olarak bel fıtığına veya disk dejenerasyonuna hatta Faset eklem bozukluklarına neden olabilmektedir. Ayrıca vücudun ağırlık merkezini değiştirerek bel kaymalarına zemin hazırlayabilmektedir. Ayrıca obezitekanal daralması ve bel kayması riskini de artırmaktadır. Fazla kilolarınızı vererek bel fıtığı riskini azaltabilirsiniz.
Genetik yatkınlığı olup ağır iş yapanlar, öne eğilerek ağır kaldıranlar,uzun yol şoförleri, agresif spor ile uğraşanlar, sürekli oturarak iş yapanlar, trafik kazası yaşayanlar, düşme yaşayanlar risk altındadır. Öne eğilerek yerden bir şey alırken bele binen yük fazla kilo ile 5-10 kat artmaktadır. Fazladan 50 kilogramlık bir ağırlığın gün boyunca taşınması bel omurları arasındaki disklerde, bağlarda, kaslarda, eklemlerde kronik zorlanmaya ve bozulmaya yol açar. Ayrıca 50 kilogram fazla kilosu olan bir insanın eğilerek bir kalemi alması durumunda dahi bele en az 250 kg ekstra yük binmektedir. Bu da fazla kiloların veya ağır yük taşımanın bel fıtığı oluşumundaki etkisini çok açık bir biçimde ortaya koymaktadır.
Bel fıtığı hakkında doğru bilinen yanlışlar
Bel fıtığı vakalarının neredeyse yüzde 90’ı dinlenerek, ilaçla veya fizyoterapi gibi uygulamalarla tedavi edilebiliyor. Geri kalan küçük bir kısmı sadece ameliyata ihtiyaç duyuyor. Ancak ameliyat olmak da çözüm değil! Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Murat Hamit Aytar, bel fıtığıyla ilgili doğru sanılan yedi yanlışı paylaşıyor.
Gündelik koşturmaca içinde birçok nedenden dolayı bel ağrısı yaşayabiliyoruz. Bu ağrılarla ilgili en sık duyulan sorunların başında bel fıtığı geldiği için düzenli ağrıları da fıtık sanabiliyoruz. Oysa bel ağrılarının kas spazmı, omurgadaki dejeneratif hastalıklar ve eklem problemleri gibi sebepleri olabilir. Öte yandan bel fıtığı hakkında da doğru sanılan yanlışlar var. Özellikle tedavi sonrası omurga sağlığını koruyan yaşam tarzından uzak durma, kontrolsüz kilo alıp verme vb sebepler bel fıtığı olanların yaşam kalitesini düşürüyor. Hatta hastalığın yinelenmesine neden oluyor. İşte Dr. Murat Hamit Aytar’ın altını çizdiği o hatalı bilgiler!
“Her bel ağrısı fıtık hastalığıdır” yanlışı
Sanılanın aksine bel ağrılarının aslında çok küçük bir bölümü bel fıtığı kaynaklıdır. Bel ağrılarının hemen hemen yüzde 90’ı dinlenme ve ilaç tedavileriyle düzelebiliyor. Yüzde 5 ila 10’unun sebebi ise ciddi problemler olabiliyor. Bu oranın da yalnızca üçte birinde bel fıtığından kaynaklı ağrılar görülüyor. Bel ağrıları ekseriyetle kas eklem tutulmaları, spazm ve disk dejenerasyonu gibi nedenlerden ortaya çıkıyor. Özetle belde görülen bütün ağrıların sebebi fıtık değildir.
“Soğuk omurgaya iyi gelir” yanlışı
Kalça, diz ve omuz akut ağrılarında soğuk uygulamak iyi gelebilir fakat bu omurga için geçerli bir durum değildir. Fıtığın soğuk duşla geçebileceği düşüncesi hatalıdır. Aksine omurga soğuğu değil, sıcağı sever ve soğuk uygulamak omurgadaki spazmı daha da artırır. Dolayısıyla omurgayı sıcak tutmak, ısıtan termo kremler kullanmak, sıcak havluyla destekleme ve sıcak bir duş almak söz konusu kas spazmının şiddetini azaltır.
“Spor bel ağrılarına iyi gelir” yanlışı
Ağrılı dönemin aksinee omurgadaki tedavi sonrası spor faydalıdır.
Akut, ağrılı dönemde omurganın spora yerine dinlenmeye ihtiyacı vardır. Bel ağrısı aktifken koşmak gibi aktivitelerle belin açılacağını düşünmek hatalıdır. Zira sporun akut ağrılı omurga spazmını ve kas ağrılarını artıran bir etkisi söz konusudur. Hatta sorunun büyümesine yol açabilir. Sporu ilk tedavinin uygulanması ve şikayetlerin azalması sonrası yapmak uygundur. Omurga sağlığına iyi gelecek en gözde spor dalları ise yüzmek, yürüyüş ve pilatestir.
“Tahta üstünde yatmak fıtığa faydalıdır” yanlışı
Tahtada veya beton gibi sert zeminde yatmak kısa süreli beli rahatlatsa da sonrasında kişiyi tamamen yatağa bağlı hale bile getirebilir. Dolayısıyla tahtada veya sert zeminde yatmak sanılanın aksine faydalı değildir. Omurga için ideal yatak çok yumuşak veya çok sert olmamalıdır. Ortopedik sertlikte yatak vücudun hafifçe şeklini alır ama çökmez.
“Bel fıtığı yalnızca ameliyatla düzelir” yanlışı
Her fıtık sorunu ameliyatla tedavi edilmez. Öyle ki bel fıtığı sorunlarının neredeyse yüzde 90’ı koruyucu konservatif tedaviyle ortadan kaldırılabilir. Elbette sorunlu disk konservatif tedavi yöntemleriyle bütünüyle eski sağlığına kavuşamıyor ancak hasta bu tedavilerle ömür boyu ağrısız bir hayat sürebiliyor. Bu tedavi seçenekleri şöyle sıralanabilir: İstirahat ve ilaç tedavilerinin yanı sıra fizik tedavi rehabilitasyon programları, fizyoterapi egzersizleri, ağrı uzmanlarınca yapılan omurga için ozon terapi, lazer müdahaleleri ve radyofrekans. Öte yandan problemli omurga segmenti için kortizol veya anestezik ilaç enjeksiyonlarıyla kayropraktik, manuel terapi ve akupunktur gibi uygulamalar da konservatif tedavilere dahil edilebilir.
“Stres bel fıtığına neden olur” yanlışı
Stresli olduğumuz anlarda vücudumuzdaki gerginliği de daha şiddetli hissediyoruz. Fakat şu unutulmamalı ki stres bel fıtığına neden olmuyor. Stres, endişe, huzursuzluk, kaygı, depresyon gibi problemler omurgada fıtık oluşturmadığı gibi fıtığın ilerlemesine de sebep olmuyor. Yalnızca halihazırdaki gerginliğin daha da hissedilmesine yol açıyor.
“Fıtık genetikle geçer” yanlışı
Bel fıtığının genetik geçişle bir ilgisi yoktur. Sadece ve sadece omurgamızın yapısı genetik özellikler taşır ki disk yapısı problemli ve kanal çapı dar omurgalı aile bireyleri olan kişilerde de benzer sorunlar görülebilir. Kişinin omurgasında benzer problemler görülmesi ve kaslarının zayıflığı aileden taşınabilir. Ancak burada kişinin omurgasını nasıl kullandığı önemlidir. Özetle omurgadaki sorunlar bel fıtığını olasılığını artırsa da fıtığın genetik olmadığı unutulmamalıdır.
Bel fıtığı ameliyatı dışında hangi tedaviler uygulanır?
İstirahat, disk içi basıncı ve omur çevresindeki yumuşak dokularda yüklenmeyi azaltarak fıtığın veya diğer bel ağrılarının iyileşmesinde yardımcı olabilir. Yatak ne sert ne de aşağı çökecek kadar yumuşak olmalıdır. Hasta sırt üstü, sağ ve sol yan pozisyonda yatabilir. Doktorunuzun önerdiği kadar istirahat yapılmalıdır. En önemli şey fıtık ve bel ağrısı yapan etkenleri iyi ayırt edebilecek ehil bir uzman doktor bulmak ve onun gözetiminde hayatımızı devam ettirmektir.
Bir yöntemi uygulatıp “Tedavi oldum artık ,her şey iyi gidecek” düşüncesi yanlıştır. Çoklu yöntem uygulamak çok önem arz eder. Ne manuel terapi ne proloterapi ne nöral terapi ne kuru iğneleme ne de kök hücre uygulamaları tek başına çözüm üretici değildir. Bele kortizon, lazer, ozon, hidroterapi, radyofrekans gibi yöntemlerle de bel fıtığına kesin çözüm üretilememektedir. Sülük, hacamat (yardımcı olarak kullanılabilir) ve yüzeyden sürülen kremlerin çözüm üretici etkisi yoktur. Ameliyat ancak yüzde 1-2’lik kısmında gerekmektedir ve dışkı ve idrar tutamam, cinsel fonksiyonlarda bozulma ve her türlü (asla tek yöntem değil) tıbbi tedavi ve önleme rağmen ilerleyen kuvvet kaybı gelişmesi durumlarında düşünülür.
Ameliyatlar ve disk içi uygulanan nükleoplasti veya anuloplasti gibi yöntemler diske zarar verdiğinden gelecek ay ve yıllar içinde yeni problemlerin davetçisi olabilmektedir ve esnekliği belli derecelerde kısıtlar ve hastayı hafif veya ciddi özürlü hale getirebilir. Ameliyatın endoskopik veya mikrocerrahi olması cazip gösterilmektedir ancak açık cerrahi gibi volüm azalması yaptığından dolayı diske verilen zararı engellememektedir.
Bel fıtığı olanlar nelere dikkat etmeli?
- Ani hareketlerden kaçınılmalı
- Ağır kaldırılmamalı, kaldırılan nesnelerin ağırlığına dikkat edilmeli
- Hafif sporlar yapılmalı, beli zorlamaktan kaçınmalı
- Uzun süreli olarak aynı pozisyonda kalınmamalı
- Eğilirken dizleri kırarak bel düz olarak eğilmeye dikkat edilmeli
- Omurgayı zorlayacak ve zedeleyecek hareketler yapılmamalı
- Kilo almamalı, kilolu olanlar mutlaka normale dönmeli
- El çantası yerine hafif sırt çantası tercih edilmeli.
- Bel fıtığı olanlar çok fazla ayakta durulmamalı
- Sırt üstü veya yan yatmak tercih edilmeli
- Dik oturulmalı ve bel desteklenmeli
Kaynaklar
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Ahmet İnanır
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Murat Hamit Aytar
Türkiye Romatizma Araştırma ve Savaş Derneği
Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği
“Bel fıtığı olanlar nelere dikkat etmeli?” başlıklı haberimizin yanı sıra daha fazla Sağlık Ajandası | Sağlık Haberleri için Youtube hesabımızı da takip edebilirsiniz: