Beslenme ve psikoloji arasındaki ilişkiye dair az çok fikriniz olabilir. Örneğin siz de stres altındayken tatlı veya diğer kalorisi yüksek yiyeceklere yöneliyor olabilirsiniz. Aynı şekilde kendinizi iyi hissetmeye başladıktan sonra sağlıklı besinlere dönmeniz de olası. Özetle beslenmeniz duygu durumunuza göre değişebilir. Besinlerin psikolojimiz üzerindeki etkisini Psk. Merve Yılmaz anlattı.
Yediklerimizin vücudumuzu ve genel sağlığımızı doğrudan etkilediğini artık neredeyse hepimiz biliyoruz. Peki ya beslenme ve psikoloji arasındaki ilişkiyi? Besinler ve duygu durumumuz arasındaki ilişki yıllardır araştırılan, karmaşık konuların başında geliyor.
Uzmanlar, kişinin içinde bulunduğu duygu durumun tükettiği besinleri belirlediği gibi tüketilen besinler de duygu durumu üzerinde etkiye sahip olduğunu ortaya koyuyor. Son zamanlarda yapılan araştırmalarda kişilerin stresli zamanlarda yeme düzenlerinin değiştiği sonucuyla bu karşılıklı ilişkiyi desteklediğini belirten Psk. Merve Yılmaz, son zamanlarda sıklıkla duymaya başladığımız ‘stres azaltan yiyecekler’(Comfortfood) kelimesinin de buradan geldiğinin altını çiziyor.
Stres durumunda rahatlamamızı hızlandıracak besinler arıyoruz
Stres azaltan yiyeceklerin olumsuz duygularımızı azalttığını ve olumlu duygularımızı artırdığını kabul ettiğimiz besinlerden oluştuğunu anlatan Psk. Yılmaz, şöyle devam ediyor: “Stres azaltan besinlerin tüketilmesi yaşanan duygusal strese bir tepki olarak kabul edilir. Stres azaltan yiyecekler kültürlere göre farklılaşmakla birlikte genellikle karbonhidrat oranları yüksek; hazırlaması kolay, pratik besinlerdir. Stres durumunda, kişinin rahatlamasını hızlandıracak besinler aradığı bilinen bir gerçektir. Ancak bunun bir kısır döngüye neden olabileceği unutulmamalıdır. Karbonhidrat değeri yüksek besinler adrenalin veya genellikle ‘stres hormonu’ olarak adlandırılan epinefrin hormonunda dalgalanmalara yol açabilir.”
Stresi azaltan, sakinleştiren besinler hangileri?
Psk. Merve Yılmaz, stres ve olumsuz duygulara karşı bizi daha dirençli hale getiren besinler olduğuna da dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalarla günlük meyve-sebze tüketimi ile pozitif ruh halinin yüksekliği arasında güçlü bir ilişki olduğunun ispatlandığını söyleyen Psk. Yılmaz ayva, mürver, semizotu, hindiba, marul gibi besinlerin bireyin sakinleşmesi, duygu durumunu düzenlemesi üzerinde etkisi olduğu söylenen besinler arasında yer aldığının altını çiziyor.
Yükselen serotonin seviyesi duygu durumun iyi olması ile ilişkili
Tam tahıl grubu, işlenmemiş̧ et, sebze, meyve gibi besinleri tüketen kişilerde bipolar bozukluk, anksiyete veya depresyon tanısının, sağlıklı besin tüketimi az olan kişilere göre daha az konulduğunu belirten Psk.Yılmaz, serotonin teorisinin beslenme ve psikoloji ilişkisini nasıl etkilediğine açıklık getirdiğini ifade ediyor:
“Serotonin; istiridye, salyangoz, ahtapot, kalamar, muz, ananas, erik, fındık, süt, hindi, ıspanak,yumurta, kajufıstığı, ceviz, fıstık, badem gibi kabuklu yemişlerde; susam, kabak çekirdeği ve ayçiçeği gibi çekirdeklerde; soya fasulyesi, buğday, pirinç ve mısır gibi besinlerde bulunan önemli bir nörotransmiterdir. Uyku, iştah ve dürtü kontrolünündüzenlenmesine yardımcı olur. Yükselen serotonin seviyesi, duygu durumun iyi olması ile ilişkilidir. Buna karşı olarak şeker içeren içecekler, rafine gıdalar, kızartılan besinler, işlenmiş et, rafine tahıllar ve yağ oranı yükseksütürünleri, bisküvi, meze ve hamur işitüketimini kapsayan sağlıksız beslenme alışkanlıklarının artan depresyon riski ile ilişkili olduğu gösterilmektedir.”
Kaynaklar:
Beslenme ve psikoloji ilişkisine dair haberimizin yanı sıra diğer Sağlık Ajandası | Sağlık Haberleri için sosyal medya hesaplarımızı da takip edebilirsiniz: