Dar kanal hastalığının adı pek bilinmese de semptomları itibarıyla sıkça bel fıtığı veya belde oluşacak diğer problemlerle karıştırılabiliyor.
Dar kanal hastalığında doğru teşhis ve tedavinin yapılması hayli önem taşıyor. Sıklıkla yürümekle, ayakta durmakla ve beli geri eğmekle ağrı, uyuşma, dolgunluk hissi, yanma, kramp veya bu hastalığın belirtileri arasında yer alıyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Ahmet İnanır konu hakkında önemli bilgiler verdi.
Dar kanal hastalığı nedir?
Yaşlanmanın bir getirisi olarak dejeneratif değişiklikler ileriki yıllarda, ana ve yan kanalda daralmaya neden olur. Hem yaşlanmanın getirisi hemde fıtık ameliyatının sonucu olarak omurlar arası disk ve faset eklemin yüksekliği azaldıkça, disk mecburi bulging(fıtık) yapar, genişlemiş faset eklem ve kalınlaşmış veya mecburen kıvrılmış ligamentum flavum kanalı daraltır. Yumuşak doku kalınlaşmaları, dar kanalın %40’ından sorumludur. Beli arkaya eğmekle kalınlaşmış ve kıvrılmış ligamentum flavum, kanal içine doğru kıvrıldığı ve faset eklem kireçlendiği için hasta çeşitli rahatsızlıklar hisseder ve öne eğilmek zorunda kalır. Spinal kanalın şekli, sirküler, oval veya yonca yaprağı şeklinde olabilir. Bu şekil farklılığı MRI görüntüsünde oval olması gerektiği beklentisine girip kafa karışıklığına neden olabilir.
Her ne kadar disk dejenerasyonu yaşla birlikte başlar denilse de kilo ve ağır iş yapmak darlığa daha çok neden olmaktadır. Ayrıca anlatımlar genellikle yaşlanmaya bağlanıyor olsa da nizami olmayan bel kullanımlarından ve ameliyat ile disk aralığının daraltılmasından kaynaklanan disk yükseklik kaybı, ana kanalın ve foramenin(yan kanal) yüksekliğini azaltarak kanalın daralmasına ve sinir liflerinin basıya uğramasına neden olabilmektedir. Bel bölgesinde kanalın normal ön-arka çapı, 15-25 mm’dir. Klasik bilgi olarak bu çapın, 10-13 mm arasında olmasına göreceli stenoz, 10 mm’den az olmasına ise mutlak stenoz denilmekedir. Ancak bu darlıklara sahip olmasına rağmen hiçbir bulgu vermeyen bireylerin oranı da az değildir.
Her insanın patolojik değişikliklere karşı mukavemeti, uyum sağlama kabiliyetleri farklıdır. Bu bakımdan, MRI’da çok az bası görüntüsüyle, agresif seyreden klinik durumlar olabildiği gibi, ciddi bası görüntülerine rağmen şikayeti olmayan insanlar hayli fazladır. Bu farklılık bilimsel olarak yeterince açıklanamamaktadır.
Dar kanal hastalığının belirtileri nelerdir?
En sık yürümekle, ayakta durmakla ve beli geri eğmekle ağrı, uyuşma, dolgunluk hissi, yanma, kramp veya güçsüzlük şikayetleri ortaya çıkmaktadır. Ayrıca bel ağrısı da sık görülen bir şikayettir. İdrar ve barsak problemleri veya ciddi güçsüzlük gibi nörolojik bulgular bu hastalarda sık değildir. Öne eğilme, oturma ve yatma, semptomların rahatlamasına neden olur. Hastalar, öne eğilerek, günlük yaşam içinde kendilerini bulgulardan korumaya çalışırlar. Bu hastalar için yokuş çıkmak, araba kullanmak ve bisiklete binmek genelde şikayete neden olmamaktadır.
Hangi hastalıklarla karıştırılır?
Bu hastalar damar hastalıkları ile karıştırılabilir. Ayrıca, önceden mevcut olan periferik arter tıkayıcı hastalığı, nöropatik hastalıklar, kalça problemleri, multipl skleroz varlığı açısından dikkatlice incelenmelidir. Bel fıtığı ve Lomber spondiloz ile karıştırılabilir. Lomber spondiloz bacaklarda ciddi ağrı veya anormal duyunun saptanmadığı, genellikle bel ağrısıyla seyreder. Disk yükseklik kaybı, end plate osteofitleri, faset osteofitleri, spondilolistezis ve disk herniyasyonları, foraminal stenoz yapan nedenler arasındadır.
Doğumsal (cücelerde olduğu gibi toplumda normal bir olay olarak da karşımıza çıkabilir) ve kazanılmış olabilir. Doğumsal olanlarda, pediküller normalden daha kısa ve birbirine daha yakındır ve bulgular daha az ılımlı bulgularla ve daha erken bir yaş döneminde bulgu verir. Dejeneratif dar kanalda ise ileri yaşlarda bulgular görülmekte ve en sık yürümekle, ayakta durmakla ve beli arkaya eğmekle şikayetler ortaya çıkmaktadır.
Kimlerde daha çok görülür?
Dejeneratif dar kanala sahip hastalar, 60 yaş civarında ve Kadınlarda daha çok görülmektedir. En sık L4-L5 seviyesi tutulmakta ve birkaç seviyede de olabilmektedir.
Dar kanal hastalığının tanısı nasıl konulur?
Lomber dar kanalı olan hastalar, sıklıkla bacak ağrısı şikayeti ile gelmekte olup genellikle, nörojenik kladikasyo her iki bacak veya tek taraflı bacak ağrısı şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bu hastalar, ağrı, uyuşma, dolgunluk hissi, yanma, kramp veya güçsüzlük hissedebilirler. Nörolojik muayene sıklıkla normaldir ve nörolojik değişikliklerden, sıklıkla yan kanal giriş yeri darlığı sorumludur. Muayene sonrası röntgen, MRI ve BT ile tanı koymak mümkündür.
Dar kanal hastalığının tedavisi nedir?
Ameliyat dışı tedavi daha çok klinik tecrübeye dayanmaktadır. Ağrı kesici tedavinin iyileşmeye katkısını beklemiyoruz. Özellikle yaşlı ve hipertansiyon, diyabet, kalp damar hastalığı olan hastaların, romatizma ilacı olarak bilinen ağrı kesicilerin kullanımıyla oluşabilecek kalp-damar sistemi, böbrek ve mide-barsak risklerinden olabildiğince uzak durmaları tavsiye edilmektedir.
Fizik tedavi uygulamaları yanında özellikle fleksiyon temelli egzersiz programına tabi olmaları gerekir. Korse, Epidural steroid enjeksiyonu, Osteopatik Manuel Terapi, Proloterapi, Kuru iğneleme, sabit bisiklet, kaplıca tedavi seçenekler arasında hastanın hizmetine sunulabilir. Hastaların çoğunluğu cerrahi dışı tedavilerle hayatlarını idame ettirebilir.
Yapılan bilimsel çalışmalar, gerekli tedaviler yapılıp önlem alınan hastaların kısa ve uzun dönem takiplerde, ameliyat dışı tedaviye daha iyi yanıt verdiğini göstermiştir. Ancak kesin tanı alıp cerrahi tedavi görmek zorunda kalan hastaların da daha iyi duruma geldikleri saptanmıştır. Fıtığın da kanalı daralttığı göz önüne alınacak olursa fıtığın geri çekilmesi halinde kanal darlığı ortada kalkmaktadır.
Kemik ve bağ büyümeleri, bel kayması veya tümöral oluşuma bağlı dar kanal için kesin tanı konulması halinde ameliyat yapılmalı ve bundan kaçınılmamalıdır. Uygun hasta seçimi, cerrahi tedavi ile başarı elde etmenin en önemli noktasıdır. Hastalarımız cerrahi tedavi sonrası da gerekli fizik tedavi prosedürlerini titizlikle uygulamaya devam etmelidir. Aksi takdirde ilerleyen aylar-yıllar içinde yeni sorunlarla karşılaşabilmektedirler.
Dar kanal ameliyatı hakkında merak edilenler
Dar kanal ameliyatı, kanalların daralmasını tedavi etmek için yapılan bir tür cerrahi işlemdir. Bu ameliyatlar, kanalın dar olduğu bölgeyi genişletmek veya açmak için yapılır. Ameliyat yöntemi, dar kanalın nedenine, yerine ve şiddetine bağlı olarak değişebilir.
Örneğin, safra kanallarındaki darlık, endoskopik retrograd kolanjiyopankreatografi (ERCP) adı verilen bir işlemle tedavi edilebilir. Bu işlem sırasında, bir endoskop kullanarak, safra kanallarındaki dar bölgeye ulaşmak ve balon gibi bir cihaz kullanarak kanalın genişletilmesini sağlamak mümkündür. Bir başka örnek ise üreter darlığıdır. Bu durumda, dar olan üreter bölgesi, laparoskopik veya açık cerrahi yöntemlerle genişletilebilir.
Dar kanal ameliyatları, genellikle birçok farklı faktöre bağlı olarak riskler taşır ve her hasta için farklı sonuçlar verebilir. Bu nedenle, ameliyat olmadan önce doktorla konuşmak, riskleri ve faydaları değerlendirmek ve alternatif tedavi seçeneklerini tartışmak önemlidir.
Dar kanal egzersizleri
Dar kanal ameliyatı, kanalların daralmasını tedavi etmek için en yaygın yöntemlerden biridir. Ancak bazı durumlarda, dar kanalı tedavi etmek için egzersizler önerilebilir.
Egzersizler, dar kanalların açılmasına yardımcı olabilir ve semptomların azaltılmasına yardımcı olabilir. Ancak, egzersizlerin etkisi dar kanalın nedenine, şiddetine ve yerine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, egzersizlere başlamadan önce mutlaka bir doktora danışılmalıdır.
Dar kanal egzersizleri arasında en yaygın olanı, pelvik taban kaslarını güçlendirmeye yönelik egzersizlerdir. Bu egzersizler, idrar veya bağırsak inkontinansı gibi semptomları olan kişiler için özellikle yararlıdır. Pelvik taban kasları, idrar ve dışkı tutma kontrolünü sağlar ve bu kasların güçlenmesi, semptomların azaltılmasına yardımcı olabilir.
Başka bir egzersiz yöntemi ise, nefes egzersizleridir. Bu egzersizler, dar kanalın nedeni olan birikmiş gazların ve sıvıların çıkmasına yardımcı olabilir. Nefes egzersizleri, yoga veya meditasyon gibi aktiviteler sırasında yapılabilir.
Dar kanal egzersizleri, dar kanalın tedavisi için tek başına yeterli olmayabilir. Ancak, semptomların azaltılmasına yardımcı olabilir ve dar kanalın tedavisi için kullanılan diğer yöntemlerle birlikte kullanılabilir. Egzersizlere başlamadan önce mutlaka bir doktora danışılması önemlidir.
Kaynaklar
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Ahmet İnanır
“Dar kanal hastalığı nedir, ne değildir?” başlıklı yazımızın yanı sıra diğer Sağlık Ajandası | Sağlık Haberleri için sosyal medya hesaplarımızı da takip edebilirsiniz: