El bileği kırığında, el bileğinin oldukça karmaşık bir yapıya sahip olması nedeniyle iyileşme süresi fazla zaman alabiliyor. Bu kırıklardan bazıları ise tespit edilemiyor. Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. İbrahim Karaman bahsi geçen bu sessiz kırıklara dair önemli noktalardan bahsetti.
Ayak bileği kırığı kadar konuşulmasa da sekiz farklı kemikten oluşan el bileği düşünüldüğün daha kolay hasar alabiliyor. Bu sekiz kemikten “skafoid” adlı kemikte kırıklar ise çoğu zaman hasta tarafından fark edilemiyor. “Sessiz kırık” olarak tanımlanan bu durumdaki hastalar uzun süre bu durumda hayatlarına devam ediyor.
Kırıklar çoğunlukla radius kemiğinin uç kısmında!
El bileği ekleminde ön kolda bulunan radius ve ulna olmak üzere iki adet kemik ve sekiz parça küçük kemik bulunuyor. El bileği, döndürme, öne, yukarı ve yanlara doğru eğilme hareketlerini sağlayan bir eklem. Birbirlerine sıkı bağlarla bağlanan el bileği, özel yapısı sayesinde her yöne kolayca hareket edebiliyor.
El bileğindeki kırıklar çoğunlukla radius kemiğinin uç kısmında ve bazen de el bileği ekleminin karşı tarafında bulunan küçük kemiklerde meydana geliyor. El bileği kırıklarındaki belirtiler, basit yumuşak doku travması ile benzerlik gösterebilir. Bilek üzerindeki şişlik, hareketle ya da hareketsiz olarak ortaya çıkan ağrı en sık görülen belirtiler arasında. Radius kırıklarında el bileğinde çatal sırtına benzer bir şekil bozukluğu da oluşabilir. Eğer travmaya maruz kalındıysa, ağrı ve şişlik varsa, kırık şüphesini mutlaka düşünülmeli.
El bileğinde şiddetli ve bitmeyen ağrı, travma sonrası el bileğindeki form bozukluğu ve el bileğinde çok kısa sürede ortaya çıkan şişlik en yaygın kırık belirtileri arasında.
Her şeyden önce bilek sabitlenmeli
Böyle bir durumda bir sağlık kuruluşuna başvurmadan önce el bileğini sert bir karton ya da tahtayla alttan destekleyerek sabitlemek ve hareket ettirmemek önemli. Şiş olan bölgeye buz konulması şişliğin azalmasında etkili olabilir. Yapılacak ilk müdahalenin ardından zaman kaybedilmeden en yakın sağlık kuruluşuna gidilmeli. Özellikle gençlerde kırıklar yüksek enerjili travmalar (yüksekten düşme ve trafik kazası gibi) sonucunda oluşuyor. Yaşlılarda ise kemik erimesi ile (osteoporozla) birlikte daha basit bir travma ile ortaya çıkması mümkün.
Skafoid kırığı genellikle fark edilmiyor
El bileğini ilgilendiren kırıklarda tanı konulurken önce fiziki muayene yapılır. Sonrasında hastanın en az iki yönlü röntgen grafisi çekilir. El bileğini oluşturan sekiz kemikten biri olan skafoid kemiği kırığına ise çoğunlukla erken dönemde tanı konulamıyor.
Skafoid, el bilek ekleminin merkezinde olması nedeniyle sıklıkla travmaya maruz kalıyor. Açık el üzerine düşme sonrasında ortaya çıkan bu kırıkların en büyük nedeni travmalar. Klasik kırık belirtilerine ek olarak ağrı, hareket kısıtlılığı ve şişlik gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Ancak bazı durumlarda bu belirtiler hafif olmakla birlikte basit bir yumuşak doku travmasını taklit etmesi mümkün.
Hastalar ‘sessiz kırık’ nedeniyle çok uzun bir zaman bileklerindeki kırık tablosu ile yaşamaya alışmaya mecbur kalıyor. Bu tabloda kırık tanısı çoğu zaman gözden kaçıyor. Hasta bazen üç dört yıl sonra bileğinde oluşan ve bir türlü geçmeyen sorun nedeniyle doktora başvurduğunda kırık olduğu ortaya çıkıyor.
Teşhis için öncelikle hastanın fiziki muayenesi gerekli. Eğer fiziki muayenede kırık şüphesi ortaya çıkarsa bilgisayarlı tomografi gibi daha ileri görüntüleme yöntemlerinden faydalanılmalı. Bazı durumlarda kırık bölgesinin ayrılmaması sebebiyle erken dönemde çekilen radyografilerde doğru tanı gözden kaçabilir. Tanı konulması zor olan skafoid kırığında iyileşme süreci daha uzun olmakla birlikte tedavi edilmeyen durumlarda sakatlık gibi istenmeyen sonuçlar söz konusu.
Parçalı olmayan el bileği kırığında alçı yeterli
Tedaviye karar verilirken kırığın yer değiştirmiş olması ya da olmaması ve parçalı olup olmadığı gibi durumlar tedavinin doğru yapılabilmesi açısından değerli. El bileğine yakın olan, ayrılmış ve parçalı olan kırıklar mutlaka cerrahi bir işlem gerektiriyor. Ancak yerinden ayrılmamış ve tek parçalı, parmak ucuna yakın kısımda kırıklar var ise bunlar genellikle 6-10 haftalık ve baş parmağı içine alan kol alçısı ile tedavi edilebilir.
Kişinin yaşı, genel sağlık durumu, mesleği ve el bileğinde kireçlenme olup olmaması tedavi sürecinde göz önünde bulundurulması gereken etkenler arasında. Yerinden oynamamış, eklemde basamaklanmaya neden olmamış ve parçalı olmayan kırıklarda ameliyat dışı tedavi yani alçılama tercih ediliyor. Yerinden oynamış, eklemde basamaklanmaya neden olan ve parçalı kırıkların çoğunda ise cerrahi tedavi gerekli. Kaynama süresi değişiklik gösterirken sıklıkla 6-10 haftalık süreç yeterli bulunuyor. Kırık kemiğin kaynama süresi kişiden kişiye göre farklılık gösterebilir. Bunun nedeni ise kemiğin kanlanmasının altındaki problemler.
Ameliyat kararı alınırken kişiye özel düşünülmeli
Ameliyat için dıştan ya da içten tespit gibi çeşitli yöntemler mevcut. Özellikle erken dönemde hareket becerisine kavuşmak isteyen veya yaptığı işte el bileğini kullanması gereken kişiler (sporcular gibi) mutlaka cerrahi tedaviyi düşünmeli.
Cerrahi işlem sonrasında kaynama süresini kırığın şekli, yapılan cerrahi tekniğin doğruluğu ve kemiğin beslenmesi gibi faktörler etkiliyor. Bunun sebebi tek damar tarafından besleyicilik sağlanması. Besleyici damarın hasar alması kırığın kaynamamasına ya da iyileşmenin gecikmesine yol açabilir.
Geç dönemde tedavi edilen ya da edilmeyen kırıklar bu kemikte ölmeye sebep olabilir. Cerrahide dıştan tespit için el ile kol arasında köprü gibi olan platinler yerleştirilebilirken aynı zamanda bu kırıkları birbirine tutturulabilmek için çiviler kullanılabilir. Ancak günümüzde artık sıklıkla içten tespit yöntemleri tercih ediliyor.
Hangi yöntemin kullanılacağına uzman hekim el bileği kırığının şekli ve yapısına göre karar vermeli. Bazen kırık uçları arasında kemik kaybına bağlı boşluk kalırsa, kemik aşısı ya da diğer bir terimle ‘kemik greftlemesi’ gerekebilir. Hastanın kendi leğen kemiğinden alınan greftler çok sık tercih edilir. Vücudun herhangi bir yerinden de greft alınması mümkün.
Tedavi boyunca parmakların hareket ettirilmesi önemli
Alçı ya da cerrahi tedavi olsun, kırıkların iyileşmesi sırasında parmakların hareket ettirilmesinin önemli bir rolü var. Bu küçük hareketler ödemin giderilmesi ve sonrasındaki fizik tedaviyi kolaylaştırmada etkili. Bu nedenle parmaklar cerrahi sonrasında mümkün olduğunca erken dönemde hareket ettirilmeli ve yapılan işlemler harekete izin verecek şekilde düzenlenmeli.
El bileğinin hareket süresine uzman bir hekim karar vermeli. Kırığın kaynaması tahmini olarak 4-8 hafta sürebilir. El bileği kırığı, eklem içi kırıkları olduğu için bazı hastalarda hareket kısıtlılığı, kireçlenme ve kırık bölgesinde ağrı meydana gelebilir. Çeşitli yan etkilerin ortaya çıkmasını önüne geçmek için tedavinin deneyimli uzmanlar tarafından yürütülmesi ve hastanın da doktorunun tavsiyelerine harfiyen uyması gerekli.
Kaynaklar:
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Karaman
Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği
Daha fazla Sağlık Ajandası | Sağlık Haberleri için Youtube hesabımız da takip edebilirsiniz:
El bileği kırığı konusunda 6 önemli nokta başlıklı yazımızı beğendiyseniz şu içerik de ilginizi çekebilir:
Kemik erimesi belirtileri neler? İşte osteoporoz riskini azaltan 6 önlem