Retinal migren ve oftalmoplejik migren olarak iki farklı türde görülen göz migreni; görme bozuklukları, gözde şimşek çakması ve hatta geçici görme kaybı dahi yaşanmasına neden olabiliyor.
Retinal migren, migren hastalığının bir alt grubu olarak tanımlanıyor ve baş ağrıları ile birlikte veya migren hikayesi olan bir hastada eş zamanlı görülebilen geçici monooküler görme bozuklukları ile seyrediyor. Tek gözde meydana gelen görme kaybıyla geçici körlük ortaya çıkabiliyor. Diğer bir türü olan oftalmoplejik migrende ise yüz ağrısı görülüyor ve sinir felci, göz kapaklarında meydana gelen düşüklükler ve çift görme problemlerine neden olabiliyor.
Neden olur?
Dünya Sağlık Örgütü‘ne göre migren baş ağrılarının ve oküler migrenin beyindeki derin kısımlarda sinirlerin ve damarların etrafında iltihabi maddelerin salınımına neden olan bir mekanizma sonrasında ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Görüntüleme çalışmaları sonucunda göz migreninde (oküler migren) ve migren aura döneminde beyin kanlanmasında değişiklikler ortaya çıktığı gösterilmiştir. Ancak bunun neden olduğu ve oküler migrenin kendiliğinden nasıl düzeldiği kesin olarak anlaşılamamıştır.
Göz migreni belirtileri neler?
Her şeyden önce her baş ağrısının migren olmadığını belirtmekte fayda var. Başlıca oküler migren belitileri olarak aşağıdakilere rastladığınızda ise zaman kaybetmeden uzman bir hekime başvurmalısınız.
- Görme bozuklukları ve görme kaybı
- Gözde ışık çakmaları
- Mide bulantısı ve kusma
- Tek tarafta görme kaybı
- Şiddetli göz ağrısı
Tetikleyici unsurlar neler?
Bu rahatsızlıkta gerek besinler gerekse dış etkenler tetikleyici olabilirler. Peynir, kafeinli içecekler, kırmızı şarap, tütsülenmiş et, çikolata gibi besinler ve monosodyum glutamat ve tatlandırıcılar gibi bazı besin takviyeleri migreni tetiklediği anlaşılan unsurlardır. Diğer tetikleyiciler ise sigara içme, parfümler ve diğer kuvvetli kokular, parlayan ve ışıldayan ışıklar, uykusuzluk ve duygusal stres olarak sıralanabilir.
Göz migreni tedavisi var mı?
Bu migreni tamamen sonlandıracak bir tedavi yönteminin bulunmadığı bilinmektedir. Bu nedenle doktor tarafından hastanın durumuna yönelik olarak ağrı kesici veya ilaç tedavisi uygulanabilmektedir. Göz migreni, göz tansiyonuna sebep olabilmektedir. Migrenin semptomları kişilerde farklı şiddet ve sürelerde görülebilmektedir. Uygulanan tedavi yöntemi de kişinin durumuna göre özel olarak belirlenmelidir. Atak tedavisinin migren görüldüğü takdirde uygulanabilmesi tercih edilebilmektedir. Atak tedavisi genişlemiş damarların daralmasını ve ağrıların dinmesini sağlamaktadır.
Bu hastalığın tedavisi amacıyla kullanılan bazı ilaçlarla kısa sürede atakların önlenebileceğini belirten uzmanlar, göz migreninin her yıl belli dönemlerde nüksedebildiği uyarısında da bulunuyor.
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Metin ise konuyla ilgili şunları söylüyor: “Göz migreni geceleri oluşan şiddetli göz ağrısı ile kendini göstermektedir. Tedavisi de klasik migrenden biraz daha farklıdır. Klasik migrende olduğu gibi 4-5 aylık bir tedavi sürecine ihtiyaç yoktur. Kullanılacak birtakım ilaçlarla ağrı kısa sürede önlenebilir. Ancak bu tip ağrılar genellikle senenin belli bir zamanına kümelenme eğilimindedir. Her yıl belli dönemlerde ağrı nüksedebilir.”
Migren ve göz migreni arasındaki fark nedir?
Göz migreninin normal migrenden farklarına işaret eden Prof. Dr. Akbaba, “Göz migreninin, normal migrenden farkı, daha kısa sürmesidir. Birkaç dakika ile yarım saat içinde biter. Ama bir anda kişinin görmesinde bir bozukluk olması, iyi görememesi, kişiyi aşırı biçimde tedirginliğe sevk eder. Zararsız bir durumdur. Kişiler ‘Ne yapalım?’ deyinceye kadar da geçer. Göz migreni geçici görme kaybına neden olabilir fakat bazı kalıcı görme kaybına neden olan göz hastalıkları göz migreniyle karışabilir. Böyle bir atak geçiren kişinin bir göz hekimi tarafından muayene edilmesi gereklidir” dedi.
Göz migrenini önlemek mümkün mü?
Gündelik aktiviteleri, yenilip içilenleri kaydetmek migren ataklarına neden olan tetikleyicileri saptamak adına etkili olabilir. Eğer muzdarip olduğunuz göz migreninin stres ile ilişkili olduğunu düşünüyorsanız basitçe çok uyuyarak, yoga ve masaj gibi stresle başa çıkma yöntemlerini kullanarak, düzenli ve sağlıklı gıdalarla beslenerek ve sık görülen migren tetikleyicilerinden uzak durarak migren atakları sayısını ve şiddetini azaltabilirsiniz. Bunlara rağmen sık ve uzun süre migren atağı geçiren kişilerin ilaç tedavisi açısından bir hekim tarafından değerlendirilmesi uygun olacaktır.
Kaynaklar:
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Metin
Prof. Dr. Akbaba
Diğer Sağlık Ajandası | Sağlık Haberleri için sosyal medya hesaplarımızı da takip edebilirsiniz: