Hamilelikte diyet uygulamasının sağlıklı olması halinde, erken doğum, gebelik şekeri, kabızlık, mide yanması, yüksek tansiyon ve anemi gibi hastalıkların riskini azaltabiliyor.
Uzmanlara göre hamilelikte normal kilo artışı, 8-12 kg arasında olmalı. Hamile bir kadının enerji ihtiyacının periyodik olarak arttığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak İnsel Aydın, “Hamilelik döneminde folik asit, demir, D vitamini ve kolajen takviyeleri ilk aydan itibaren kullanılabiliyor. Besin olarak enerji ihtiyacı ise altıncı aydan itibaren başlıyor. Bu dönemde ekstra bir kâse yoğurt veya 2 fazla köfte hamilenin ekstra kalori ihtiyacını karşılayabiliyor. Dolasıyla halk arasında sıklıkla kullanılan ‘iki canlısın sen, iki kişilik beslenmelisin’ söylemi toplumda yer edinmiş yanlış bir ifade. İdeal kilo ile hamile kalmak hem gebe hem de bebek sağlığı için oldukça önemli” dedi.
Diyetle ideal kilo korunabilir
Hamilelikte ideal kilo artışının 8-12 kg arasında olması gerektiğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak İnsel Aydın, “Hamilelik döneminde uygulanan diyet, erken doğum, gebelik şekeri, kabızlık, mide yanması, yüksek tansiyon ve anemi gibi hastalıkların riskini azaltabiliyor. Bu dönemde anne adayının beslenmesine dikkat etmesi özellikle bebeğin sağlıklı gelişimi için gebeliğin 28 ve 30’uncu haftalarında protein alımı oldukça önemli” açıklamasında bulundu.
Hamilelikte diyet, süt artışı sağlayabilir
Hamilelikte doğru uygulanan diyet hamilelik sonrası için de faydalı oluyor. Emziklilik yani laktosyon döneminde de beslenmenin hem anne hem de bebeğin gelişimi için önemli olduğunun altını çizen Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak İnsel Aydın, “Laktasyon dönemindeki beslenme gebelik beslenmesi gibi anne ve bebek için önemli. Özellikle süt arttırmak için halk arasında kabul görmüş çok fazla yanlış bulunuyor. Bu noktada süt arttırmanın en önemli yolu su içmek. Diğer yandan gebelik nasıl doğal bir kilo alma süreci ise emzirme dönemi de doğal bir kilo verme süreci. Annenin her emzirme sürecinde 500 ile 700 kcal arası enerji harcadığını düşünürsek bu yaklaşık olarak bir kadının 3 saat egzersiz yapmasına denk geliyor. O yüzden bu süreci yemek yemek için bir fırsat olarak değil de alınan kiloları vermek için kullanabiliriz. Özellikle emzirirken harcanan yoğun enerji yüzünden yaşanan tatlı atakları doğru tercihler ile giderilebilir. Örneğin; şekersiz kompostolar, tahin helvası, ananas, şekersiz fıstık ezmesi, irmikli ve sütlü tatlılar tercih edilebilir” dedi.
Hatalı besinler tüketmek
Hamilelik döneminde kaçınılması gereken bazı besinler de söz konusu:
- Çiğ süt ile süt ürünleri: Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri, listeria gibi bakteriler içerebilir.
- Çiğ yumurta: Çiğ yumurtayla yapılan ürünler -mayonez, salata sosu, tiramisu vb- salmonella enfeksiyonuna yol açabilir.
- Dip balıkları-kabuklu deniz ürünleri: Ağır metaller bebeğin beyin ve sinir sistemine zarar verebilir. Bu nedenle yüzey balıkları, yani sardalya, hamsi, uskumru ve istavrit tercih edilmeli.
- İşlenmiş, yanmış, trans yağ içeren gıdalar: Başta şarküteri ürünleri-tütsülenmiş etler olmak üzere listeria gibi pek çok bakteriyi taşıyabilir.
Menopoz döneminde kilo artışı olabilir
Kadının doğal döngüsünde yer alan bir diğer dönemin ise menopoz olduğunu ve bu dönemde hormon seviyesindeki azalmadan kaynaklı enerji harcamasında düşme meydana gelebildiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak İnsel Aydın, “Menopoz, östrojen ve progesteron hormon üretiminin azalması ile birlikte menstrüasyonun (adet dönemi) zaman içerisinde tamamen kaybolmasıyla gelişen bir süreç. Özellikle bu dönemde kadınlarda sıcak basmaları, gece terlemeleri, uykusuzluk, halsizlik ve dikkat dağınıklığı gibi yaşam kalitesini olumsuz etkileyen belirtiler görülebiliyor. Aynı zamanda yaşa bağlı olarak yağsız vücut kütlesinde azalma, yağ vücut kütlesinde de artış görülebiliyor. Bu durumun en belirgin nedeni ise östrojen hormonunun kan lipid seviyeleri üzerinde etkili olması” açıklamasında bulundu.
Menopozda tüketilmesi gereken besinler
Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak İnsel Aydın, menopoz döneminde tüketilmesi gereken besinleri sıraladı:
- Yumurta, kuru baklagiller, kırmızı et, balık çeşitleri, yoğurt, kefir gibi kaliteli protein kaynakları;
- Tam tahıllı ekmek, kinoa, bulgur gibi karbonhidrat çeşitleri;
- Mevsim meyve ve sebzeleri tercih edilebilir.
- Östrojene benzeyen; kuru fasulye, bezelye, soğan, sarımsak, soya, brokoli, havuç, keten tohumu gibi fitoöstrojen olarak da adlandırılan besinler daha sık tüketilebilir.
- Bu dönemde bazı bitki çaylarından da yararlanılabilir. Örneğin; rezene, ıhlamur, yeşil çay, civanperçemi, anason, kekik gibi çaylar içilebilir.
Kaynak:
Beslenme ve Diyet Uzmanı Başak İnsel Aydın
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği: TJOD
Diğer Sağlık Ajandası | Sağlık Haberleri için sosyal medya hesaplarımızı da takip edebilirsiniz: