Kalp damar cerrahisi yöntemleri, teknolojiyle birlikte gelişiyor. Türkiye’de her yıl kalp hastalığı nedeni ile 200 binden fazla insan yaşamını kaybediyor. Hayat kurtaran kalp damar cerrahisi ise büyük kesilerle olabildiği gibi göğüs kafesi açılmadan küçük kesiler ile kapalı olarak da yapılabiliyor. Küçük kesilerle yapılan ameliyatlarda iyileşme süresi ve estetik kaygılar söz konusu olmuyor.
Prof. Dr. Faruk Cingöz, 10-17 Nisan Kalp Sağlığı Haftası nedeniyle, kalp cerrahisinde modern uygulamalar ve küçük kesi yöntemi hakkında bilgi verdi.
Kalp damar cerrahisi yaşam kalitesi için önemli
“Kalp ameliyatlarında ana amaç hastanın hayatını kurtarmaktır” diyen Prof. Dr. Faruk Cingöz, “İkinci amaç ise yaşam kalitesini ve konforunu artırmaktır. Yani ameliyattan sonra hastanın daha az ilaç kullanması, gündelik işlerini kendi kendine yeter şekilde yapabilmesi, geceleri rahat uyuması ve hastaneye daha az bağımlı olması hedeflenir. Açık kalp ameliyatları, hastanın kalbi durdurularak ve akciğerleri devre dışı bırakılarak yapılmaktadır” dedi.
Açık kalp ameliyatı nedir?
Bu ameliyatların kalp ve akciğer işlevi gören yaşam ünitesine bağlanarak gerçekleştirildiğinin altını çizen Prof. Dr. Faruk Cingöz, “Yani yaşam ünitesine bağlanmadan yapılan kalp ameliyatlarına kapalı kalp ameliyatları da denebilmektedir. Bu nedenle halk arasında iman tahtası olarak bilinen göğüs kemiğinin ortadan ikiye bölünerek veya küçük kesiler ile kalbe ulaşılıp yaşam ünitesine bağlanarak yapılan ameliyatlar da açık kalp ameliyatıdır” dedi.
Kalbe ne yolla ulaşılırsa ulaşılsın, günümüzde kalp cerrahisinin büyük kısmında açık kalp ameliyatı tekniğinin kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Faruk Cingöz, “İster iman tahtası tamamen veya kısmen kesilsin, ister kaburgalar arasından 2-3 parmaklık açıklıktan girilsin, ister kesinin büyüklüğü bir karış ve ister 2 parmak olsun kalbe yapılan işlemler aynıdır” diye konuştu.
Kalp durdurularak yapılan ameliyatlar
Günümüzde kalp ameliyatlarının büyük bölümünün açık kalp tekniği kullanılarak yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Faruk Cingöz, “Cerrah, kalbe ulaşır ulaşmaz hasta kalp-akciğer makinesine bağlanmaktadır. Kalbin durdurulması direkt kansız bir ortamda cerraha çok rahat çalışma sahası sağladığı gibi, hastaya uygulanan cerrahinin kalitesi de yüksek olmaktadır. Çok sayıda damarına bypass yapılması gereken kişilerde, kalp kapak hastalıklarında, doğuştan kalbi delik olanlarda, kalbin ilgili bölümünden kesilip içine girilmesi gerekmektedir. Bu ameliyatlarda kalp ve akciğerler durdurularak hastayı yaşam ünitesine bağlamak zorunludur” dedi.
Atan kalpte yapılan ameliyatlar
Prof. Dr. Faruk Cingöz, “Kalbin attığı sırada yapılan ameliyatlar hastanın yaşam ünitesine bağlanmadığı, kalp ve akciğerinin çalıştırılarak yapıldığı cerrahilerdir. Kalbi besleyen koroner damarlar kalbin en üst tabakasında seyreder. Bundan dolayı koroner baypas ameliyatlarında kalbi kesip içine girmek gerekmez. Tıkalı damarın uç kısmındaki kalp kasına kan götürmek için, göğüsten alınan meme arteri veya bacaktan alınan toplardamarın dikileceği bölgenin hareketsiz kalmasının yeterli olduğu vakalarda bu teknik kullanılabilir. Ameliyat sırasında hastanın kalp ve akciğeri çalışır ve ilgili damarlara cerrahi işlem yapılır” diye konuştu.
Küçük kesili ameliyatlar
Günümüzde cerrahi tecrübedeki artış ve baş döndürücü tarzda gelişen cerrahi teknolojiler sayesinde kalp ameliyatlarının daha küçük kesiler ile yapılabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Faruk Cingöz şunları söyledi:
“Bu ameliyatlar göğüs kafesini kesmeden, ön kısımdan veya koltuk altlarından yapılabilmektedir. Göğüs kemiğinin büyük kesiyle ikiye ayrılması hala en yaygın yöntem olarak kullanılsa da, küçük kesiler ile yapılan kalbe yönelik işlemler giderek yaygınlaşmaktadır. Yani kalbe ulaşmak için kapı yerine, pencere veya bacalar kullanılmaktadır. Örneğin, göğüs kafesinin sağ tarafında kaburgalar arasından 3-4 parmaklık yatay bir kesiyle hastanın mitral kapağı değiştirilmekte veya onarılabilmektedir.”
Bazen iman tahtasının kısmen kesilerek aort kapağına işlem yapılabildiğini de belirten Prof. Dr. Faruk Cingöz, “Kalbin tek bir noktasına müdahale edilecek hastalarda kullanılabilecek yaklaşımdır. Mitral ve aort kapak müdahalelerinde, aort yırtılmalarının bir bölümünün onarılmasında, kalp içi deliklerin tamirinde, kalbin önündeki tek veya iki damar baypaslarında küçük kesi tekniği kullanılabilir” diye konuştu.
Küçük kesi yönteminin avantajları
Prof. Dr. Faruk Cingöz, küçük kesi ameliyatının avantajlarını şöyle sıraladı:
- Hiçbir kemik kesilmez, cerrahi kemikler arasından gerçekleştirilir.
- Ameliyata bağlı ağrı oranı düşer.
- Yoğun bakım ve hastanede kalış süresi daha kısadır.
- Daha az kesi yapıldığından kanama ve kan verilme oranı düşüktür.
- Hastalar günlük hayatlarına daha erken dönebilmektedir.
- Kalp içerisinde çok büyük işlem yapılmış olmasına rağmen ciltte küçük bir iyileşme dokusu kalır.
- Kozmetik açıdan hastanın cildinde nerede ise hiçbir iz görünmemektedir.
Kaynaklar:
Prof. Dr. Faruk Cingöz
“Kalp damar cerrahisi yöntemleri nelerdir?” başlıklı yazımızın yanı sıra diğer Sağlık Ajandası | Sağlık Haberleri için sosyal medya hesaplarımızı da takip edebilirsiniz: