Obezite ameliyatının, tedavi yöntemlerinin denenmesi sonrasında istenilen sonuca ulaşılamayan durumlarda önerildiğini söyleyen Prof. Dr. Asım Cingi, operasyon sonrasına dikkat çekti. Cerrahi sonrası oluşabilecek sorunların yakın takibi için ameliyat sonrası hastaların ilk bir ay yakın takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Asım Cingi, obezite tedavisinde bir ömür doktor kontrolünde olunması gerektiğini ve olası riskli durumlara karşı dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti.
Obezite tedavisinin uzun soluklu bir mücadele olduğunu belirten Prof. Dr. Asım Cingi, obezite hastalığı tedavisine dair çok önemli açıklamalarda bulundu. Obezite tedavisi sürecinin içinde medikal yöntemler, beslenme önerileri, yaşam tarzı değişiklikleri ve psikolojik desteğin ön plana çıktığına vurgu yapan Prof. Dr. Asım Cingi, istenilen sonuçlara her zaman ulaşılamadığını ya da kaybedilen kiloların hızla geri alınabildiğine dikkat çekti.
Obezite tedavi yöntemlerinin denenmesi sonrası istenilen sonuca ulaşılamayan durumlarda cerrahi girişimlerin önerildiğini söyleyen Prof. Dr. Asım Cingi, “Vücut kitle endeksi 40 kg/m2 ve üzerinde olan ya da vücut kitle endeksi 35 kg/m2 ve üzerinde olup beraberinde fazla kiloların katkı sağladığı hastalıkları olan obeziteli bireylerde cerrahi yöntemler, kabul edilen standart tedavi yöntemidir” diye konuştu.
Vücut kitle endeksi 30 kg/m2 sınırına kadar çekildi
Fazla kiloların olumsuz etkilerinin kanıtlandığı veya gelişiminden sorumlu olduğu hastalıklar arasında; tip 2 diyabet, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları, metabolik sendrom, karaciğer yağlanması, artmış inme riski, artmış kanser riski, eklem rahatsızlıkları ve psikososyal sorunlar bulunduğunun altını çizen Prof. Dr. Asım Cingi, “Son dönemde cerrahi tedavi seçeneği, tıbbı tedavilerle kontrolü sağlanamayan ve hastanın takibini yapan endokrinoloji uzmanın onayı ile tip 2 diyabet varlığında vücut kitle endeksi 30 kg/m2 sınırına kadar çekilmiştir.” açıklamasında bulundu.
Her cerrahi girişimde olduğu gibi obezite cerrahisinin de bazı riskler içerdiğini söyleyen Prof. Dr. Asım Cingi, “Günümüzde bu tür cerrahilerin sık yapıldığı ve güvenlik kurallarına eksiksiz uyulan merkezlerde, obezite cerrahisi komplikasyon oranları diğer önemli laparoskopik ameliyatlara benzer şekilde seyretmektedir. En sık karşılaşılan komplikasyonlar ise dikiş hatlarında kaçak ve kanamalardır” dedi.
Risklerin azaltılmasında deneyimli cerrahi ekip önemli
Risklerin azaltılması için teknolojik gelişmelerin yanı sıra cerrahi ekibin deneyiminin de önemli bir faktör olduğunun altını çizen Prof. Dr. Asım Cingi, “Komplikasyonların önlenmesi kadar önemli olan bu sorunların erken farkına varılması ve uygun yöntemlerle tedavi edilmesidir. Bu tür cerrahilerin yapıldığı kurumlarda uygun yoğun bakım ünitelerinin bulunması, endoskopik tedavi yöntemleri konusunda yetkin hekimlerin yer alması, girişimsel radyolojiye erişim imkanlarının bulunması hayati önem taşımaktadır” şeklinde bilgi verip şöyle devam etti:
“Bacak damarlarında pıhtılaşma oluşması ve bunun akciğer damarlarına emboli oluşturması hayati tehlike yaratabilen bir diğer komplikasyondur. Hastaların ameliyat öncesinde başlanarak sigara kullanımını bırakması, kan sulandırıcı iğne tedavisi ve cerrahi sonrası dönemde bu uygulamaya devam edilmesi, ameliyat sırasında kullanılan özel çoraplar ve ameliyat sonrası hastaların erken ayağa kaldırılması bu riski önemli ölçüde azaltmaktadır.”
Obezite ameliyatı sonrası yakın izlenim şart
Cerrahi sonrası oluşabilecek olası sorunların yakın takibi için ameliyat sonrası hastaların ilk bir ay yakın takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Asım Cingi, şu açıklamalarda bulundu:
“Hem etkin kilo verilmesini sağlamak hem de oluşabilecek vitamin, mineral, gıda alımı eksikliklerini zamanında belirleyip tedavisini düzenlemek için ilk yıl 3 aylık aralıklarla ikinci yıl 6 ayda bir, ardından da yıllık takip ve kan tablosu değerlendirmesi yapılmalıdır.
Obezite ameliyatı sonrası izlem ve tedaviye devam da multi-disipliner bir çaba gerektirir, operasyonu gerçekleştiren cerrahın dışında, dahiliye, endokrin hekimleri, diyetisyen, psikolog, spor fizyoloğu ve egzersiz eğitmeni, koordinatör hemşire bu ekibin parçalarıdır. Bu süreç uzun dönemde etkin kilo veren hastaların geri kilo alımının engellenmesinde de faydalı olmaktadır. Sonuç olarak takip süresini ömür boyu diye özetleyebilmek mümkündür.”
Obezite ameliyatı sonrası dikkat edilecek 8 kural
Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Turanlı “Bu tehlikeli hastalık ayrıca diyabetten kalbe, kas iskelet sistemi hastalıklarından kansere, hipertansiyondan inmeye dek birçok ciddi hastalığa yol açmaktadır. Obezite tedavisi amacıyla kilo verilmesine yardmcı olmak için yapılan ameliyatlar, yaşam şekli değişikliği yapılmazsa başarıya ulaşamaz. Hedeflenen kiloya ulaşmak ve kilo almadan hayata devam etmek için obezite ameliyatı sonrası bazı kurallara dikkat etmek gerekir” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Turanlı, obezite ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gereken 8 önemli kuralı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Günlük yemek yeme düzenine sadık kalın
Obezite sorunu olan kişilerde yeme alışkanlıkları genellikle düzensiz, daha çok atıştırma veya geç saatte yemek yeme şeklindedir. Obezite ameliyatından sonra bu tür olumsuz beslenme alışkanlıkları yerine, yeterli beslenebilmek için 3 ana öğün ve 2-3 ara öğün şeklinde beslenmeye dikkat edilmelidir. Kişinin ihtiyaçlarına uygun hazırlanan beslenme programına uygun davranılmalıdır. Böylece kişinin kan şekeri dengesi de düzenlenmiş olur. Yemekleri yavaş yemek, ağızda çok çiğnemek gerekir.
Yeterli su içmeye özen gösterin
Yeterli su içmenin kilo kaybını kolaylaştırdığı unutulmamalı, yemek aralarında azar azar en az bir buçuk litre su içilmelidir. Yetersiz sıvı alımı halsizlik, baş ağrısı, kabızlık ve yorgunluk hissine sebep olabilir. Özellikle soğuk kış aylarında su içmek çoğu hasta için zor gelebildiği için su alımı yetersiz kalabilir. Bu nedenle gün içerisinde mutlaka en az bir buçuk litre su tüketmeyi ihmal etmeyin.
Size özel hazırlanan beslenme düzenine uyun
Kusma, bulantı gibi sorunların olmaması için size özel hazırlanan beslenme şekline ve miktarına uyulmalıdır. Bu operasyonlar çoğunlukla midenin büyük bir bölümünün alınması ve kapasitesinin küçültülmesi şeklinde yapıldığı için az miktarda gıda ile doymak, açlık hissetmemek sık görülen durumlardır. Ayrıca yemekler iyi çiğnenmeden hızlı yendiğinde kusma, şikinlik gibi sorunlarla karşılaşılır. İlk haftalarda sıvı kıvamda gıdalar ile küçük porsiyonlarda beslenmek ve yavaş yemek bu sorunları engeller. Yemek kıvamlarının yavaş yavaş artırılması ve değişen beslenme şekline adaptasyon bu sorunların yaşanmaması için önemli bir kuraldır.
Proteini yüksek besinler tüketin
Protein vücut çalışması için çok gerekli, kasların ana yapı taşı, B grubu vitamin kaynağı ve tokluk hissi veren gıda maddeleridir. Obezite cerrahisi sonrası hızlı kilo kaybı kas kaybına da neden olmaktadır. Yemek yerken önceliği proteinden zengin gıdaya vermek, onu yedikten sonra eğer yenebilirse diğer gıdaları tüketmek ihtiyacı karşılamak için gereklidir. Yeterli protein alınamadığı durumlarda destek proteinler kullanılabilir.
Vitamin ve minerallerinizi düzenli kullanın
Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Turanlı “Obezite ameliyatı sonrası özellikle demir, B12, diğer B vitaminleri ve bazı mineral eksiklikleri görülebilmektedir. Bunun nedeni yapılan operasyonun emilimleri etkilemesi ve/veya yeterli miktarda tüketilememesidir. Sağlıklı vücut işleyişi için gerekli olan bu vitamin ve minerallerin 1 yıl kadar destek olarak alınması gerekebilir; bu konudaki doktor önerilerine uyulmalıdır. Bu vitaminlerin yetersizliği halsizlik, saç dökülmesi, kansızlık gibi sorunlara yol açabilir” diyor.
Alkolden ve gazlı içeceklerden uzak durun
Gazlı içecekler reflü şikayetlerine ve uzun vadede mide kapasitesinin genişlemesine yol açmaktadır. Ayrıca içerdikleri şeker nedeniyle kalori içerikleri yüksektir. Aynı şekilde alkol de kalori içeriği yüksek bir içecek olduğu için yapılan bu tür girişimlerin başarısını engeller. Bu içecekler küçültülmüş mideden kolaylıkla geçebileceği için tüketilen miktarları fazla olabilir. Bu nedenle bu tür şeker ve kalorisi yüksek sıvı içeceklerin alımından kaçınılmalıdır.
Egzersiz yapma alışkanlığı kazanın
Egzersiz sağlıklı kilo verme ve kas yapısının korunmasında çok önemli bir rol oynar. Obezite cerrahisi sonrası hızlı verilen kilolar nedeniyle oluşabilecek sarkmaların daha az olması da egzersiz desteği ile mümkündür. Operasyon sonrası sık yaşanılan kabızlık sorununun çözümüne de yardımcı olur. Bu faydaları nedeniyle egzersiz obezite ameliyatları sonrası takip ve tedavinin önemli bir parçasıdır. İlk 8 hafta ağır egzersiz önerilmemekle birlikte operasyonun ertesi günü yürümeye başlanmalı ve düzenli yürüyüşlere devam edilmelidir.
Obezite ameliyatı sonrası doktor ve diyetisyen takiplerini aksatmayın
Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Turanlı “Obezite ameliyatı sonrası düzenli takip hastada karşılaşılabilecek olumsuz durumları engellemek için çok önemlidir ve bu tedavinin başarısını kesinleştirir. Bu operasyonların tekrar kilo alınmaması garantisi yoktur. Yapılan çalışmalar, ameliyattan iki yıl sonra kilo artışlarının söz konusu olabileceğini, bu nedenle hasta takiplerinin önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla kaybedilen kiloların geri alınmaması, kazanılan faydaların kaybedilmemesi için obezite ameliyatı sonrası doktor ve diyetisyen takiplerini aksatmayın” diyor.
Kaynaklar:
Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Turanlı
Türkiye Obezite Araştırma Derneği
“Obezite ameliyatı sonrası yakın takip şart” başlıklı yazımızın yanı sıra diğer Sağlık Ajandası | Sağlık Haberleri için sosyal medya hesaplarımızı da takip edebilirsiniz:
“Obezite ameliyatı sonrası yakın takip şart” yazımızı faydalı bulduysanız “Obezite ile mücadele için en verimli 7 yöntem” başlıklı yazımız da ilginizi çekebilir.