Obezite, salgın olarak tanımlanmasa da dünya genelinde en tehlike arz eden salgınlar arasından biri olarak kabul görüyor. Dünya genelinde 650 milyon, ülkemizde ise 25 milyon adet obez insan bulunmaktadır. Ülkemizdeki 15 yaş üstü her 10 kişide 6 ila 7’si fazla kilolu yani obez (aşırı şişmanlık hali) olarak kabul edilir.
Obezitenin önlenmesinde ise beslenme alışkanlıkları büyük önem taşıyor. Bilimsel çalışmalarda obezite ile mücadelede baklagiller için değerli besin tanımlanması önemlidir. Bu kapsamda da Sağlıklı Beslenme Departmanı Diyetisteni Nihal Tuncer, bitkisel protein bakımından zengin bakliyat ağırlıklı beslenme ve aktif bir yaşam tarzı önemlidir.
Salgın dönemiyle birlikte insanların şişmanlık sürecine girmesi obziteyi, tüm dünyada en büyük halk sağlığı sorunu olma konusunda önemli bir noktada! Özellikle son yıllarda yaşananlar dahilinde insanların hareketsizliği daha fazla artmaya başladı. Kronik hastalıkların tetikleyicisi olan obezite, kalp damar hastalıklarından TİP 2 diyabete ve hipertansiyondan kansere dek çok hastalığı tetikler. Bu açıdan da obezite ile mücadelede etkili 7 adıma dikkat çekilmeli.
Vitamin deposu baklagil tüketimi kilo verdirir
Yapılan çoğu bilimsel çalışma obezite mücadelesinde baklagilleri değerli besin olarak tanımlamıştır. Baklagiller obezite mücadelesinde daha düşük kalori içeriğinden dolayı artı noktadadır. Üstelik yüksek protein değeri ve yüksek lif içerir.
Yapılan çalışmalarda ise gün içerisinde 4 – 6 yemek kaşığı kuru fasulye ya da nohut tüketiminde toplam enerji yağ ve doğmuş yağ alımının azaldığı gözlenir. Lif, protein, magnezyum, demir ve çinko gibi alımların da artışı böylece sağlanır. Baklagil tüketimi kilo vermede hayvansal kaynaklı proteinlere kıyasla çok daha tokluk hissi sağlar. Toplam vücut yağının azaltılması açısından da önemli bir nokta oluşturur. Dolayısıyla obezite mücadelesinde haftada en az 3 ya da 4 kez baklagil tüketimi gerçekleştirilmeli.
Şeker ve yağdan uzak durulmalı
Obezite ile mücadele etmek için şeker ve yağdan uzak durmalıyız. Yaklaşık son 30 sene içerisinde obezite alanında gerçekleşen çoğu çalışma, obez kişilerin daha fazla şeker ve yağ tüketimi gerçekleştirdiğini gösteriyor. Yüksek yağ ve yüksek şeker tüketimine sahip bir diyet vücuttaki yağ depolanmasını arttırdığı için bağışıklık sistemini çökertir. Bu sebepten de obeziteden korunmak ve şişmanlık durumunu engellemek için şeker yerine yüksek lif içeriğine kompleks karbonhidrat dediğimiz sebze ve meyve oranlarında artış gerçekleşmeli. Haftada 2 ya da 4 kez bitkisel protein kaynağı baklagillere yer verilerek vücudun obeziteden korunması sağlanmalı.
Porsiyonlar azaltılmalı
Çoğu insanın büyük porsiyona eğilimi çok fazla. Bu da şişmanlık sürecini başlatacak ve ileri dönemde kişiyi obez bir birey yapacaktır. Evde ya da bir restoranda yemek tercihi yapılırken porsiyon kontrolü çok önemlidir. Ki bu konuda küçük porsiyon tercihi önemlidir. Çünkü bazı dönemlerde doymayan mide değil beynimiz olmalıdır. Beynimizi şaşırtmalı ve küçük porsiyon tercihleriyle daha sağlıklı olmalısınız.
Günlük su tüketimi önemli
İnsan vücudunun daima suya ihtiyacı vardır. Şekerli ve gazlı içecekler yerine günde en az 2-3 litre su tüketimi olmalı. Günlük rutine eklenen su tüketimi vücudun dengelenmesini sağlar. Buna ek olarak yapılan araştırmalar sonucunda günde 1 litreden az su tüketen kilolu kadınların içtikleri miktarı 1 litrenin üzerine çıkardıklarında kilo verdikleri, bel çevrelerinin inceldiği ve vücut yağ oranlarının düştüğü gözlemlenmiştir. Bu bireylerin sadece su tüketimini artırarak yılda iki kilo verdikleri kanıtlanmıştır. Şişmanlık durumundan kurtulmalarında su etkili olmuştur.
Hayatınız hareketlenmeli
Obeziteya karşı mücadelede hareket önemlidir. Fiziksel aktivite hayat düzenine etki eder. Haftada 5 gün en az 30’ar dakikada ya da haftada 3 gün 150 dakika egzersiz yapılması obezitenin önlenmesini sağlar. Hayatınıza sokacağınız bu hareket düzeni sizin daha sağlıklı bir bedene sahip olmanızı destekler.
Obezite hastalığı nedir?
Obezite, sağlığı bozacak şekilde aşırı ve normal olmayan yağ birikimidir. Obezitenin hesaplanmasında boy ve kilo değeri üzerinden yapılan ölçüm neticesinde belirlenmektedir. Bu ölçüme vücut kitle indeksi ölçümü denir. Vücut kitle indeksi, kilogram olarak ağırlığın, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesi ile elde edilir. Vücut kitle indeksi 30 ve üzerinde olan kişiler obez olarak adlandırılır.
Morbid obezite nedir?
Morbid obez, bir kişinin olması gereken kilodan 45 kilo fazlası veya iki katına ulaştığı obezite türüdür. Morbid obezite bedensel ve ruhsal hastalıkların oluşmasına neden olur. Bu hastalıklar arasında hipertansiyon, diabetes mellitus, uyku sırasında ani solunum durması, kanda artmış kolesterol ve trigliserit seviyeleri, felç, astım, ağırlık taşıyan eklemlerde osteoartrit, belirli kanser türlerinin görülme olasılığında önemli artış, depresyon, kadın kısırlığı ve çeşitli diğer hastalıklar ortaya çıkar.
Obezitenin nedenleri
Obeziteye neden olan faktörler kesin olarak bilinmese de yanlış beslenme ve hareketsiz bir yaşam, obeziteye neden olan en büyük etmenlerin başında geliyor. Bu etmenlerin yanı sıra çevresel, genetik, nörolojik, biyokimyasal, fizyolojik, psikolojik ve sosyo kültürel pek çok faktör obezitenin nedeni olarak kabul ediliyor.
Dünyada çocukluk dönemindeki obezitenin artışı, sadece genetik yapıdaki değişikliklerle açıklanamaz. Çünkü obezite oluşumunda çevresel faktörlerin daha fazla olduğu yapılan araştırmalar sonucu kanıtlanmıştır. Obezitenin oluşumunda, yanlış ve aşırı beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivitenin minimum düzeyde olması, cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, sosyo kültürel etmenler, gelir durumu, hormonal ve metabolik faktörler, genetik faktörler, psikolojik problemler, sigara ve alkol kullanımı, kullanılan bazı ilaçlar başlıca risk faktörleri olarak sıralanabilir.
Obezitenin nedenleri ve gelişiminde göze çarpan bir diğer etmen ise yaşamın ilk yıllarındaki beslenme şekli olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan araştırmalara göre obezite görülme sıklığı, anne sütüyle beslenen çocuklarda anne sütüyle beslenmeyenlere oranla daha düşük seyrediyor.
Obezitenin belirtileri nelerdir?
Obezitenin en önemli belirtisi, vücuttaki yağlanma oranın artması olarak açıklanıyor. Hastanın şişmanlık sorunu olup olmadığını anlamanın en iyi yolu ise vücut kitle indeksi hesabının yapılması. Obezite hesaplama yöntemi olarak bilinen vücut kitle indeksi, vücut ağırlığının m2 olarak boya bölünmesiyle hesaplanıyor.
Bu hesaplamalar sonucu 18.5 oranından düşük bir seviye zayıf, 18.5 ve 24.9 oranları arasında bulunanlar normal, 25 ve 29.9 oranları aralığında bulunanlar fazla kilolu, 30 – 34.9 oranları arasında bulunan kişiler ise obez olarak adlandırılıyor.
Fazla kilolu kategorisine girenlerde hafif artmış diyabet ve kalp hastalığı riski artarken, obez olanlarda diyabet ve diğer hastalıklara yakalanma riski giderek artıyor. 35 – 39.9 oranları morbid obezite olarak tanımlanıyor. 40 ve üzeri oranlara sahip bireyler ise süper morbid obezite olarak sınıflandırılıyor. Süper morbid obezite çok tehlikeli olmakla birlikte ölümcül sonuçlar doğurabilir.
Obezitenin belirtileri şu şekilde sıralanabilir: Aşırı terleme, horlama, uyku apnesi, eklemlerde ve sırtta ağrı, en ufak harekette bile yorularak nefessiz kalma…
Obezite sebebi nedir ve nasıl ortaya çıkar?
Obezitenin oluşum süreci besinlerle alınan enerjinin metabolizma ve fiziksel aktivitelerle harcanan enerjiden daha fazla olmasıdır. Biriken bu enerjinin yağ dokusu olarak depolanma süreci obezite götüren nedenler arasında yer alır. Bu durum gereksinimin üzerinde enerji alımının belirli bir süre boyunca devam etmesi ile oluşur.
Obezite hastalığı nasıl tedavi edilir?
Obezite tedavisinde amaç, vücut kitle indeksine uygun bir şahıs elde etmek, obezite durumunu engellemek ve ileride oluşabilecek morbid ve mortalite risklerini en aza indirmek, bireye dengeli ve yeterli bir beslenme alışkanlığı kazandırmaktır.
Obezite tedavisinde kullanılan 5 yöntem vardır. Bu yöntemler:
1. Tıbbi beslenme (Diyet) tedavisi
Obezitenin tedavisinde diyet tedavisi önemli rol oynamaktadır. Obezitede beslenme tedavisi ile:
- Vücut kitle indeksine uygun bir vücut elde etmek temel amaçtır. Diyet tedavisinin bireye göre uygulandığı unutulmamalıdır.
- Uygulanacak diyetler, dengeli ve düzenli beslenme kuralına uymalıdır.
- Vücut ağırlığı boya göre olması gereken (BKİ= 18.5 – 24.9 kg/m2) düzeyinde olduğunda bu düzeyin korunması elzemdir.
2. Egzersiz tedavisi
Şişmanlık ve obezite sorunları yaşıyan bireylerin egzersiz yapmaları önemlidir. Egzersiz tedavisinin ağırlık kaybı konusunda etkisi hala muallakta olmasına rağmen, fiziksel aktivitenin yağ dokusu ve karın bölgesindeki yağlanmayı azalttığı, diyet yapıldığında görülebilen kas kütle kayıplarını önlediği kanıtlanmıştır.
3. Davranış değişikliği tedavisi
Bu tedavi yönteminde, vücut ağırlığının vücut kitle indeksine uygun seviyeye getirilmesi esastır. Davranış değişikliği tedavisinde, fazla kiloya neden olan yeme alışkanlığı ve fiziksel aktivite düzenlenmesi üzerine çalışılır. Aşamaları ise şöyledir:
- Bireyin kendini gözlemesi
- Uyaran denetimi
- Yeni alternatif davranışlar geliştirilmesi
- Pekiştirme, kişinin kendini ödüllendirmesi
- Bilişsel yeniden yapılandırma
- Sosyal destek
4. Farmakolojik tedavi
Obezite belirtilerine karşı uygulamaların başarı sağlanamaması durumunda, doktor kontrolünde ilaç tedavisi başlatılması gerekir. İlaçların uygunluğu ve bağımlılık gibi etkileri nedeniyle doktora danışılması çok önemlidir.
Obezite tedavisinin başarılı olması için hastanın ilaç tedavisinin yanı sıra tıbbi beslenme tedavisi ve egzersiz tedavisini sürdürmeyi kabul etmesi ve düzenli olarak kontrollere gelmesi gerekmektedir.
5. Cerrahi tedavi
Obezitede cerrahi yaklaşım, şişmanlık artık tehlikeli bir boyuta ulaşmışsa ve o zamana kadarki yapılan uygulamalar hiçbir etki göstermediyse tercih edilen edilen bir yöntem. Kişi cerrahi tedavi sonrası davranış değişikliği ve kötü beslenme düzeyinin devam etmesi sürecinde kilo alımları devam eder. Onun için doktor kontrolünde yeterli ve düzenli beslenme çok önemlidir.
Obeziteyi önlemek için öneriler:
- Diyet yaptıktan sonra ödül olarak kesinlikle bir yiyecek kullanılmamalı.
- Öğünler kalorilere göre planlanlanmalı ve gıda seçimleri düzgün bir şekilde yapılmalı.
- Fiziksel aktivite daha fazla yapılmalı ve daha aktif yaşam şekli belirlenmeli. Örneğin, toplu taşıma kullanırken gideceğiniz duraktan bir durak önceki durakta inip yürümek veya asansör kullanmayıp merdivenleri tercih edilmeli.
Obeziteden korunmada 5+2+1 kuralı
- 5 meyve & sebze
- 2 saatten az sedanter aktivite yapmamak
- 1 saat yapılandırılmış fiziksel aktivite
- Her gün en az 10 bin adım atılmalı
- Çocuklar ve adolesanlara (ergenlik) haftanın en az 60dk / gün orta şiddetli fiziksel aktiviteye yapmaları önerilmektedir.
Aileler ve toplum için adolesanlarda obezite ve inaktiviteyi azaltmak için gerekli 10 ipucu:
- Evde fast-food ve şekerli içecekler sınırlandırılmalı.
- Hareketsizliğin ağır bastığı video oyunu, sinema gibi aktiviteler günde 2 saatin altına indirilmeli.
- Çocukların günlük ev işlerini yapmasına teşvik edilmeli.
- Yürüyüş yapmaya adolesanları özendirilmeli.
- Beslenme programı yapılmalı.
- Okul spor oyunlarına çocuğun katılımı cesaretlendirilmeli ve desteklenmeli.
- Çocuklar ev ödevinden önce, okuldan sonra dışarıda vücut aktif bir şekilde çalıştırmalı.
- Şehir rekreasyonel olanaklarını araştırılmalı.
- Fitness içerikli hediyeleri seçilmeli (paten, ip atlama, bisiklet).
- Tatil veya dışarıda aile ile birlikte plan yapılmalı.
Obeziteye yönelik şu noktaların göz önünde bulundurulması yararlı olacaktır:
- Her vizitte vücut ağırlığı, boy uzunluğu, bel ölçümü yapılmalı ve kayıt edilmeli.
- Hastalarda vücut kitle indeksine dikkat edilmeli.
- Diğer risk faktörlerince obez ve fazla kiloluların düzenli tedaviler yapılmalı.
- Obez ve kilolulara düzenli kan basıncı ölçümü yapılmalı.
- Hastalara her vizitte obezitenin mortalite ve morbidite risklerinin anlatılması.
- Sağlıklı besleme konusunda tavsiyeler alınmalı.
- Normal kilodaki kişilere de obezite riskleri hakkında bilgi alınmalı.
- Kilo vermedeki başarı ya da başarısızlığın değerlendirilip bilgilendirme yapılmalı.
- Son olarak kilo verme işlemi tamamlandığında hastaya bu kilosunun sabit kalması konusunda önerilerde bulunup belli aralıklarla vücut kitle indekisinin hesaplanmalı.
Obeziteye karşı düzenli uyku şart!
Sağlıklı ve dengeli bir uyku, kilo almayı ve vücudun yağ tutmasını dengeler. Bu nedenle yeterli derecede uyumak, obezitenin nedenlerini ortadan kaldırmada oldukça etkili. Özellikle yetişkin bireyler 23:00 – 03:00 saatlerini kapsayacak şekilde günde 7 ila 9 saat arası uyumalı.
Hayat tarzınız çocuklara örnek olmalı
Çocuklarınızın sağlıklı ve düzenli yaşamı olsun istiyorsanız, bunun ancak kendi hayat tarzınızı düzenlemekle olacağını bilmelisiniz. Siz sağlık bir beslenme alışkanlığı kazanır ve istikrarlı bir şekilde uygularsanız, çocuklarınız da bunu örnek alacak ve obeziteye karşı farkındalık geliştireceklerdir. Unutmayın atacağınız her adım çocuklarınızın da hayatına yön verecek.
Kaynaklar:
https://sbu.saglik.gov.tr/Ekutuphane/kitaplar/t37.pdf
https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/obezite/obezitenin-nedenleri.html
https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/obezite-nedir-belirtileri-nelerdir