Otizm nedir, ne değildir?

Otizm konusunda tüm dünya farkındalık çalışmalarına önem veriyor. Otizm nedir, ne değildir? Siz otizmi ne kadar biliyorsunuz?

Doğuştan gelen ve genetik kökenli olan otizm nedir sorusuna özetle, “Otizm; hayat boyu devam eden bir gelişim bozukluğudur” cevabı verilebilir. Kesin olmamakla birlikte Otizm Platformu’nun verilerine göre Türkiye’de 550.000 otizmli birey ile 0-14 yaş grubunda 150.000 civarında otizmli çocuk bulunduğu öngörülüyor. Uzm. Klnk. Psk. Dilşah Özcan, “2 Nisan Otizm Farkındalık Günü” vesilesiyle otizmle ilgili önemli bilgiler veriyor.

Toplumda bir hastalık olarak algılansa da otizm, genellikle yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan sözel veya sözel olmayan iletişim sorunlarıyla belirginleşen bir sosyal gelişim bozukluğudur. Kaynağının ise psikolojik değil, biyolojik olduğu yani otizmin merkezi sinir sisteminden kaynaklanan beynin işlev bozukluklarına bağlı gelişimsel bir sorun olduğu düşünülmektedir.

Otizm nedir? Asla hastalık, engel, farklılık değildir

Uzm. Klnk. Psk. Dilşah Özcan, “Otizm nedir?” sorusunun otizmli çocuğa sahip ailelere sorulduğunda, ebeveynlerin otizmi “farklılık”, “engellilik”, “hastalık” olarak açıklamaya çalıştıklarını belirtiyor. Otizmin bir engel değil de aşılabilir gelişimsel bozukluk olduğunu ailelerin de yeni yeni fark ettiğini söyleyen Uzm. Klnk. Psk. Özcan, “Otizmin ne olduğu, nasıl geliştiği ve tedavisi olan bir süreç olduğu anlaşılması, tanı ve tedavide erken yaşların önemi hakkındaki farkındalık gelişme gösterse de henüz istenilen düzeye ulaşılamadı” diyor.

Bilgiyi uygulama güçlüğü

Peki, nedir otizmli çocukları diğer çocuklardan farklı kılan şey? Uzm. Klnk. Psk. Özcan, bunu otizm tanısı almış ve bir dönem İngiltere’de bakanlık yapmış, Pakistan asıllı Kamran Nazeer örneği üzerinden şöyle açıklıyor: “Nazeer, otizm farklılığının en genel olarak açıklamasını bilgiyi öğrenmekte değil de, öğrenilen bilgileri uygulamak ve adapte etmekte yaşanan güçlük olarak anlatmaktadır. Yani Nazeer bu söylemiyle, otizmli bireylerin bilgiyi öğrenmede sorun yaşamadıklarını, ancak uygulama alanında kısıtlı olduklarını vurgulamıştır.”

Otizmli çocukların, yaşadıkları zorlukların eksiklik değil farklılık olduğunun görülmesine ihtiyaç duyduklarının altını çizen Uzm. Klnk. Psk. Dilşah Özcan, bu nedenle verilen eğitimin diğer çocuklardan farklı olarak otizmli çocuklar için hayati bir önem taşıdığına dikkat çekiyor.

Otizmli birey hassas ve duygusal olabilir

Yapılan uygulamaların onlar için eğitim değil tedavi yöntemi olduğunu söyleyen Uzm. Klnk. Psk. Özcan şu tavsiyelerde bulundu: “Otizmli çocukların, toplumda yaşadıkları farklılıklardan dolayı ötekileştirilmeden ihtiyaçları doğrultusunda eğitim almaları, sosyal hayatın içinde yaşıtlarıyla birlikte olmaları, sosyal anlamda ilişki içinde bulunmaları, farklı gelişen bu çocuklar için hayati önem taşımaktadır. Otizmli çocukların, aslında görünenin ötesinde hassas ve duygusal bir yapıları vardır. Trisha Van Berkel’in de dediği gibi… Otizm temiz kalpli hassas olmak demektir. Karmaşık ve yoğun bir dünyada ayakta kalabilmenin yolunu bulmaktır. Farklı şekillerle ve farklı adımlarla, farklı gelişmektir.”

Otizmli bireyler, rutinlerinin bozulmasından hoşlanmazlar ve buna öfkelenebilirler.
Otizmli bireyler, rutinlerinin bozulmasından hoşlanmazlar ve buna öfkelenebilirler.

Otizm spektrum bozukluğunun özellikleri

Sosyal etkileşimde problem

Sosyal etkileşimdeki sorunlarda en çok dikkat çeken sorun çocuğun göz kontağından kaçması olarak görülüyor. Bu durumda çocuk ya karşısındaki kişi ile hiç göz kontağı kuramaz ya da gözlerini kaçırır. Konuşurken çok az mimik kullanır. Sesinin yüksekliğini ayarlayamaması ve kalabalık bir ortamda insanlar ile arasında bulunması gereken mesafeyi ayarlayamaması durumları ile karşılaşılabilir. Otizmli çocuklar kendi yaşıtları ile iletişim kurmakta zorlanıyor. Ayrıca çok fazla arkadaşları bulunmamaktadır. İlgilendikleri ve paylaşmaktan zevk aldıkları konular da oldukça sınırlıdır. Aslında paylaşım konusunda çok istekli değillerdir. Bu nedenle grup halinde gerçekleştirilen aktivitelere uyum sağlamakta zorlanabilirler. Otizmli bireyler çoğu zaman biri onlara seslendiğinde veya ilgilendiğinde tepkisiz de kalırlar.

İletişim sorunları

Otizmli çocuklarda konuşma evresinde sıkıntılar yaşanabiliyor. Dillerinin gelişmesi yaşıtlarına göre çok daha geç oluyor. İki yaşına gelip tek kelime etmemiş çocuklarda bu durum bir belirti olarak kabul edilebiliyor. 3 yaşından büyük olan çocukların normalde iki kelimeli cümleleri kolayca kullanabilmesi gerekiyor. Ancak çocuk bunu yapamıyorsa dil gelişiminde sıkıntı var demektir. Sözlü iletişimde oldukça yetersiz kalırlar. Bir konuşma başlatmak otizmli bireyler için çok zordur. Devam eden bir konuşmayı ilerletmek de otizmli bireylerin kolay kolay başaramadığı durumlar arasında yer almaktadır.

Sınırlı ve yinelenen davranışlar

Çocuğun yukarıda bahsi geçen belirtilerden birkaç tane varsa bir uzmana danışmak doğru olacaktır.

 

Kaynaklar:

Uzm. Klnk. Psk. Dilşah Özcan

Otizm Platformu

Otizm Vakfı

Gıda ve Beslenme Derneği

“Otizm nedir, ne değildir?” başlıklı haberimizin yanı sıra diğer Sağlık Ajandası | Sağlık Haberleri için sosyal medya hesaplarımızı da takip edebilirsiniz:

YouTube video player

İçerik Sağlayıcı:

Exit mobile version