Sezaryen sonrası yeniden hamilelik planlayan ya da gebe kalan anne adaylarının en çok merak ettiği konuların başında, sezaryen sonrası vajinal doğum (SSVD) yapıp yapamayacakları geliyor. Kimi anne adayları gebeliklerinin başından itibaren, doğal doğum, kimi anne adayları da sezaryen olmak istediğini doktoruyla konuşmaya başlıyor. Sezaryen sonrası normal doğum yapılıp yapılamayacağı konusuna geçmeden önce, doğum şekillerini sıralamakta fayda var. Doğum; doğal, sezaryen, epidural ve suda doğum şekillerinde gerçekleşiyor.
Doğum çeşitler nelerdir?
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), tanımına göre doğum, kendiliğinden başlar, doğum eylemi başlangıcında risk düşük olur ve doğum süresince de bu şekilde devam eder. Gebelik ortalama 40 hafta sürer. Çoğul gebeliklerde doğum daha erken haftalarda da gerçekleşebilir. Doğum yöntemi belirlenirken anne adayı ve doktorun işbirliği içinde olması gerekiyor. Doğum çeşitlerinin en yaygın olanlarından vajinal doğum, planlanmış ve/veya planlanmamış sezaryen, epidural doğum ve suda doğum öneriliyor. Burada not düşmek gerekiyor ki; her vajinal doğum normal-doğal doğum olarak kabul edilmiyor. Bir vajinal doğumun normal olabilmesi için doğum eyleminin pürüzsüz seyretmesi ve doğum sonunda annenin ve bebeğin sağlıklı kalması şartı aranıyor.
Sağlıklı bir doğum için bunlara dikkat!
Anne adayının doğum deneyiminin sağlıklı olması için 4 önemli faktörden söz edilebilir. Bunlar, doğum öncesi oluşan kişisel beklentiler, aldığı desteğin kalitesi ve miktarı, personel-hasta ilişkisi ve karar verme sürecine kendisinin de dahil olması olarak sıralanabilir. Doğum ve doğum hazırlıklarının çoğu hamilelik ilerledikçe doğal olarak gerçekleşir.
Sezaryen sonrası normal doğum kimlere uygun?
Doğum şekli şüphesiz anne adayının hayatının en eşsiz deneyimlerden biri. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Miray Sekkin Eser konu hakkında önemli bilgiler verdi:
“SSVD hastalarında neden SSVD istediklerine bakıldığında pek çok sebep bulunabilir. Hastaların bu konuda bilinçlenmesi de SSVD istemlerini artırmaktadır. SSVD istemi ile başvuran hastalarda bazı koşullar aranmaktadır. Bunlar:
- Önceki sezaryenin rahmin alt bölgesinden enine kesi ile yapılmış olması, en az 2 sene geçmesi
- Rahimden sezaryen dışında bir ameliyat veya anomalinin olmaması
- Kadının pelvik darlığının olmaması, önceki doğum nedeninin baş-pelvis uyumsuzluğu olmaması
- Bebeğin 4000 gr altında, baş geliş ve doğum pozisyonunun uygun olması.
- Doğum eylemi takibinin başından beri bir doktor tarafından yapılmış olması ve acil sezaryen koşullarının sağlanması
- İhtiyaç halinde acil müdahale edebilecek anestezi koşullarının olması
- Kan nakli ihtiyacında koşulların uygun olması”
SSVD riskleri nelerdir?
SSVD açısından en büyük risklerin doğum sırasında eski dikiş yerinin açılması ile gerçekleşebilecek durumlar olduğunu söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Miray Sekkin Eser, “Bu risk yüzde 0.5-1.5 arasındadır. Bu risk önceki dikiş yerine göre değerlendirilebilir. Ama bu risk bile hayati olabildiği için göz önünde bulundurulur ve önlenmeye çalışılır. Kadının daha önceden vajinal doğum öyküsü olması sezaryene gidiş oranını azaltır. Daha önce vajinal doğum yok ise SSVD oranı % 63, 1 vajinal doğum var ise SSVD oranı % 83, 1 SSVD yapılmışsa tekrar SSVD oranı % 94 civarındadır” dedi.
“SSVD esnasında, doğum eylemi rehberine göre acil sezaryen ihtimali %30 civarı belirtilmiştir” diyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Miray Sekkin Eser şöyle konuştu: “Yine fetal sıkıntı ve bebek için yeni doğan ihtiyacı vardır. Doğuma bağlı bebek kaybı riski on binde 2-3 olarak belirtilmiştir.SSVD sırasında sancı vermek risklidir. Bu nedenle sancıların spontane başlaması beklenir. Sonrası normal vajinal doğum gibidir.”
NST takipleri önemli
“Doğumun ilerlemesi, NST takipleri önemlidir” diyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Miray Sekkin Eser, “Kişide epizyotomi olabilir veya olmayabilir. İyileşme süresi genellikle normal doğum gibi hızlıdır. SSVD’yi bilinçli olarak tercih eden ve bu yolda gerekli adımları atabilen kadınlarda genellikle başarı ile sonuçlanır. Doğuma gerektiği gibi hazırlanmak, fiziksel ve psikolojik olarak hazır olmak başarı oranlarını arttır. SSVD’yi destekleyen ve deneyimi olan bir ekip yine başarı oranını arttırır. Ancak her doğumun risklerinin olabileceği ve sonucunda sezaryen olabileceği unutulmamalıdır” dedi.
Kaynaklar:
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Miray Sekkin Eser
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği: TJOD
“Sezaryen sonrası normal doğum olur mu?” başlıklı haberimizin yanı sıra Sağlık Ajandası | Sağlık Haberleri için sosyal medya hesaplarımızı da takip edebilirsiniz: