Tüp bebek tedavisi bir yıl boyunca korunmasız ve düzenli cinsel birlikteliğe rağmen çocuk sahibi olamayan çiftlere uygulanan en etkin tedavi yöntemi olarak yerini korumaya devam ediyor.
Tüm dünyada yaygın olarak uygulanan tüp bebek tedavisi en basit tanımıyla; kadından alınan yumurta ile erkekten alınan spermin laboratuvar ortamında birleştirilmesi sonrasında elde edilen embriyonun laboratuvarda 3-5 günlük takibinden sonra, anne adayının rahminin içine yerleştirilmesidir. Son 40 yılda tüp bebek tedavilerinde baş döndürücü hızla gerçekleşen gelişmeler infertilite sorunu yaşayan çiftlere umut olmaya devam ediyor.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Nadiye Köroğlu, tüp bebek tedavisi sayesinde bugüne dek milyonlarca sağlıklı bebeğin dünyaya geldiğini belirterek, “Ancak tüp bebek tedavisiyle ilgili toplumda doğru sanılan bazı hatalı bilgiler çiftlerin tedaviye geç başvurmalarına veya tedaviden kaçınmalarına neden olabiliyor. Bu faktörler de tedavinin başarı şansını olumsuz yönde etkiliyor. Dolayısıyla anne-baba olmak isteyen çiftlerin çevrelerinden veya sanal ortamdan edindikleri bilgilerin doğruluğunu sorgulamaları ve hekime zamanında başvurmaları çok önemli” diyor.
Tüp bebek tedavisi hakkındaki bilinen yanlışlar
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Nadiye Köroğlu, toplumda tüp bebek tedavisi hakkında doğru sanılan yanlış bilgileri anlattı; önemli uyarılarda bulundu!
İlk denemede başarı şansı düşüktür: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Tüp bebek tedavisinde başarı şansı; anne adayının yaşı, sperm ve yumurtanın kalitesi gibi birçok faktöre bağlı olarak değişiyor. Bilimsel kanıtlara göre; ilk denemede başarı şansı yüzde 50-60 oranında seyrediyor. Tüp bebekte deneme sayısı arttıkça, hamilelik şansı da yükseliyor. Öyle ki tüp bebek tedavisinin yüzde 50’sinde ilk denemede, yüzde 65-70’inde ikinci denemede ve yüzde 80’inde de üçüncü denemede hamilelik oluşuyor.
Tedavi süresince hastanede kalınması gerekiyor: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Yaygın inanışın aksine, tüp bebek tedavi süreçleri hastanede kalmayı gerektirmiyor. Yumurta toplama işlemi anestezi altında gerçekleştirilen bir işlem olup, 3-4 saatlik yatış sonrasında hastaneden taburcu olunuyor. Embriyo transfer işlemi sonrasında ise hastanede 2-3 saat dinlenmek yeterli geliyor. Tüp bebek tedavisinde yumurta takip süreçleri de ayaktan poliklinik kontrolleri şeklinde yapılıyor.
Fazla embriyoların dondurulması gereksizdir: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Nadiye Köroğlu, embriyoları dondurma işleminin hastalara ekstra hamilelik şansı veren önemli bir uygulama olduğuna işaret ederek, şöyle devam ediyor:
“Geçmişte dondurulan embriyoların yarısı kadarının sağlıklı olarak geri kazanılması bu yanılgıya neden oldu. Ancak teknolojik gelişmelerle birlikte uygulayabildiğimiz yeni metotlar, dondurulan embriyoların neredeyse tümünün sağlıklı olarak geri kazanılmasını sağladı. Gelinen noktada, dondurulmuş embriyo ve taze embriyo arasındaki başarı farkı kapandı. Ülkemizde transfer edilen embriyo sayısının da kısıtlı olması, embriyo dondurma yönteminin avantajlı yönlerini de artırıyor.”
Tüp bebek tedavisi erken menopoza neden olur: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Tüp bebek tedavisiyle ilgili bir başka hatalı bilgi de, bu tedavinin yumurtalık rezervlerinin tükenmesine ve bunun sonucunda da erken menopoza neden olduğu yönünde. Doç. Dr. Nadiye Köroğlu, tüp bebek tedavisinde yumurtalıkların uyarılması işleminin yumurta rezervlerini azaltmadığı için erken menopoza yol açmadığını belirterek, “Tüp bebek tedavisinde var olan yumurtaların büyütülmesi amaçlanıyor, dolayısıyla sayılarında bir azalma olmuyor.” diyor.
Tüp bebek ile doğan bebeklerde doğumsal anomali riski artar: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Doç. Dr. Nadiye Köroğlu, tüp bebek tedavisiyle doğan bebeklerdeki doğumsal anomali riskinin doğal yolla elde edilen hamileliklerden doğan bebeklerden farklı olmadığını vurgulayarak, “Ancak, kadının yaşının 35’in üzerinde olduğu veya bilinen genetik bir hastalık durumlarında doğumsal anomali riski artabiliyor. Ayrıca, çok düşük sperm sayısı nedeniyle intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu yapılan vakalarda da daha fazla doğumsal anomali görülebiliyor” diyor.
Tüp bebek tedavisiyle ikiz ya da üçüzler olur: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Doğal yolla gerçekleşen hamilelikle kıyaslandığında, tüp bebek tedavisinde çoğul hamilelik daha fazla oluyor. Ancak transfer edilen embriyoların sayısıyla çoğul hamileliği önlemek mümkün oluyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Nadiye Köroğlu, tek ve kaliteli embriyoların transferiyle tek ve sağlıklı hamilelikler elde edilebildiğini vurgulayarak, ”Ancak bazı çiftler çoğul hamilelik isteseler de, çoğul hamilelikler anne ve bebeklerin sağlıkları açısından tehlikeli olabiliyor. Bu tehlikelerin önüne geçebilmek için ülkemizde transfer edilen embriyo sayısı sınırlandırılmıştır.” diye konuşuyor.
Tüp bebek tedavisinde başarı oranı yüzde 100’dür: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Tüp bebek tedavisinde başarı oranı; anne adayının yaşı ve infertilite nedeni gibi birçok faktöre bağlı olarak değişiyor 35 yaş altındaki kadınlarda ilk tüp bebek denemesinde canlı doğum oranı yüzde 40-50 arasında oluyor.
Kadının yaşı tüp bebek tedavisinde önemsizdir: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Kadınlarda yaş ilerledikçe üreme fonksiyonlarında değişimler yaşanıyor. Öyle ki 25-30 yaşları en doğurgan yaşlarken, 35 yaşından sonra doğurganlıkta düşüş oluyor. Dolayısıyla 25 – 30’lu yaşlarda hamile kalma olasılığı yüzde 50 civarında olurken, 40 yaşından sonra bu oran yüzde 15 civarına kadar düşüyor. Tüp bebek tedavisiyle 45 ve daha üst yaş sınırlarında olan kadınlarda hamilelik şansı yok denecek kadar az oluyor.
Tüp bebek hamileliklerinde sezaryenle doğum olmalı: YANLIŞ
DOĞRUSU: Tüp bebek tedavisiyle hamile kalmak sezaryenle doğum yapmak için bir neden olmuyor. Koşulların uygun olması durumunda normal doğum yapılabiliyor.
Tüp bebek tedavisi uzun süren ve ağrı yapan bir yöntem: YANLIŞ!
DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın aksine, tüp bebek tedavisinde yaşanan gelişmeler sayesinde ağrı ve karında şişkinlik gibi sorunlar artık yaşanmıyor, tedavi süresi de 2-2.5 haftada tamamlanıyor.
Tüp bebek tedavisinde yumurtalar neden boş çıkar?
Tüp bebek tedavisinde başarı oranları her geçen gün artıyor. Gelişen teknoloji ile gebe kalma oranlarının arttığı tüp bebek yönteminde kimi zaman tedavi sürecinde istenmeyen durumlarla da karşılaşılıyor. Bunlardan bir tanesi de tedavi sırasında hiçbir sorun olmamasına rağmen ortaya çıkan ve yumurta toplama işleminde fark edilen, toplanan yumurtaların içlerinin boş çıkması durumu çiftleri endişeye sürüklüyor.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Pabuçcu, “Hormonların erken yükselmesi, ilaçların yanlış kullanılması, çatlatma iğnelerinin zamanında yapılmaması gibi nedenlere bağlı olarak yumurtaların içleri boş çıkabiliyor. Ancak, her şey yolunda gitse bile kadınlarda %1-3 oranında ‘Boş Folikül Sendromu’ adını verdiğimiz durum izlenebiliyor. Boş Folikül Sendromu, önceden fark edilmesi zor bir durum olduğundan, tüp bebek tedavisi süreci (IVF) ‘nin dikkatli ve doğru şekilde takibi yapılmalıdır’’ uyarısında bulundu.
Tüp bebek tedavisi sırasında ilaçların dikkatli kullanılması, zamanlamaya önem verilmesi tedavi için büyük önem taşıyor. Bu yüzden tedavide yapılan hatalara ve zamanlama sorunlarına bağlı olarak yumurtalar boş çıkabiliyor. Bazen her şeye çok dikkat edilse bile, hormonların öngörülemeyen dengesizlikleri de yumurta gelişimini olumsuz etkileyebiliyor.
Bu yüzden kimi zaman en uygun koşullarda bile tüm yumurtaların boş çıkabiliyor. Bu soruna ise Boş Folikül Sendromu adı veriliyor. Kadınlarda %1-3 oranında bu sendromun görüldüğünü belirten Doç. Dr. Emre Pabuçcu, şunları belirtti:
“Tüp bebek tedavisi aşamalarında yumurtaların ilaçlarla uyarıldıktan sonra yumurtalıklar içinde gelişmiş folikül olmasına rağmen kimi zaman yumurta toplama günü içlerinden yumurta elde edilemez. Her şey doğru yapıldı ve çatlatma iğnesi zamanında doğru bir şekilde uygulandı ise başka nedenlere yönelmek gerekiyor. Bunun altında yatan nedenler olarak yumurtalık dokusunda üretim aşamasında bir sorun ya da genetik bir altyapı veya hormonal rezervlerde bir yetersizlik durumu olabilir.”
‘’Yumurtalar boş çıkıyorsa tedavisi var’’
Boş Folikül Sendromu kimi zaman tekrarlayan bir süreç olabiliyor. Bu nedenle tüp bebek tedavisine başlamadan önce kişinin geçmiş tüp bebek tedavilerinin de sorgulanması önem arz ediyor. Bu kapsamda çiftlere bu durumun bazı durumlarda düzeltilebilir bir süreç olduğunun anlatılması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Emre Pabuçcu şöyle dedi:
“Bu durumlarda çatlatma iğnesinin doğru zamanda doğru dozda yapılması oldukça önemli. Bundan ayrı olarak çok yakın izlem, hormonların günlük takibi, çatlatma öncesi ve sonrası hormon takibi, özel çatlatma protokollerinin uygulanması aldığımız önlemler arasında. Yumurta toplama işlemi için planlı şekilde ilerlemek tedavisinin başarısını da arttırıyor.”
‘’Yumurtası boş çıkanlar hamile kalabilir mi?’’
Yumurtası boş çıkan kadınlarda, o döngüde gebelik olasılığının olmadığını ancak ilerleyen aylarda, çeşitli tedaviler eşliğinde hamile kalmalarının mümkün olduğunun altını çizen Doç. Dr. Pabuçcu, ‘’Boş Folikül Sendromu görülen hastada, takip eden tedavilerde yumurtaların dolu çıkması oldukça yüksek bir olasılık. Özellikle yakın takip ve dikkatle yapılan tedavilerden sonra olgun yumurtalar elde edilir ise hamile kalınabilir’’ dedi.
Yapay zekalı tüp bebek yönteminin tedavi sürecine katkıları neler?
Türkiye’de yapay zeka ile tüp bebek uygulamasını kullanan ilk hekimlerden olan Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Gökalp Öner, “Bizim amacımız tüp bebekte her zaman ilk denemede gebeliği yakalamak. Yapay zeka da bize ilk denemede gebeliği sağlayacak olan en sağlıklı embriyoyu seçmiş oluyor” diyor.
Tüp bebek tedavisi sürecinde yumurta ile sperm döllendikten sonra en kaliteli embriyoyu transfer etmek ve gebeliği yakalamak en önemli amaçtır. Ayrıca gebeliğin sağlıklı devam etmesi ve kalp atımının sağlıkla duyulması da çok önemlidir. Gebeliğin sağlıkla devam etmesi ve kalp atımlarının duyulması hem embriyonun genetik yapısı, hem de embriyonun kalitesi ile ilişkilidir.
Yapay zekâ ile en kaliteli ve genetik yapısı normale en yakın embriyo seçimi yapılarak hem ilk transferde gebelik elde edilir, hem de tüp bebekle elde edilen gebeliğin sağlıkla devam edilmesi sağlanır. Tüp bebekte artık amaç kanda gebeliğin pozitif olmasından çok, sağlıklı bebeğin kucağa alınması olmuştur. Yapay zekâ bu anlamda en sağlıklı embriyoyu seçmekte ve sağlıklı gebelik elde edilmektedir. Ayrıca tüp bebek denemesinde kalan hangi embriyoların dondurulması konusunda da yardımcı olmaktadır.
Yapay zekalı tüp bebek yönteminin tedavi sürecine katkıları şöyle:
- İlk tüp bebek denemesinde gebelik elde etme
- Tüp bebekle elde edilen gebeliklerde düşüklerin önlenmesi
- Genetik tarama yaparak en kaliteli embriyoyu transfer edebilmek ve kalan en iyi embriyoları dondurma imkânı sağlama
- Hangi embriyoya genetik tanı yapılacağı konusunda yardımcı olmak ve en doğru sonucu en hızlı şekilde elde etme
- Özellikle genetik tanılı tüp bebek istemeyen ileri yaştaki kadınlarda embriyonun sağlıklı gebelik getirme şansını artırma
- Genetik tanı yapılması gerekli olmayan çiftlerde uyarıda bulunmak ve transfer öncesi genetik tanı yapılmasını önerme
Gereksiz işlemler önlenir
Genetik tanılı tüp bebek yapılacak grup olan 38 yaşından ileri kadın yaşında, tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında, genetik bozukluk öyküsü olan çiftlerde hangi embriyonun genetik tanıya gönderilmesi gerektiği hakkında da yapay zekalı tüp bebek yöntemi bizlere bilgi vermektedir. Bu şekilde hem genetiği normal embriyoyu seçme konusunda yardımcı olmaktadır hem de gereksiz girişimleri önlemektedir.
İyi bir tarama testi olarak da kullanılabilir
Tüp bebekle elde edilen gebeliklerin düşükle sonuçlanması, kalp atımının durması ve fetusta ileri tarihte ayrıntılı ultrasonda görülebilecek anomalilerin artmasını önlemek için çok iyi bir tarama testi olarak kullanılabilir ve güven aralığı yüksektir.
Kaynaklar:
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Nadiye Köroğlu
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Emre Pabuçcu
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Gökalp Öner
Daha fazla Sağlık Ajandası | Sağlık Haberleri için sosyal medya hesaplarımızı da takip edebilirsiniz: