Tüp bebek tedavisi için tüm dünyada yapılan araştırma ve yöntemlere yenileri ekleniyor. Embriyo genetiği belirlemek üzere embriyo sıvısından alınan örneğin embriyo biyopsisine gerek olmadan genetik olarak incelenmesine olanak tanıyan ‘Non-invasive PGT’ yöntemi de bu uygulamalardan biri. Uygulama hakkında bilgi veren, Dr. Gülay Özgön, ‘Non-invasive PGT’ ve yeni nesil genetik testlerin, kısırlık tedavisi ile ilgili çalışan hekimlere mikroskopla görünenin ötesinde bir analiz olanağı verdiğini söyledi.
Tüp bebek tedavisi için sağlıklı embriyoyu belirliyor
Peki, kısırlık tedavisi ve tedavi tüp bebek süreçlerinin başarı oranlarını artıracak ‘Non-invasive PGT’ uygulaması nedir? Tüp bebek tedavilerinin kritik adımlarından biri olan embriyo tarama ve seçimlerinde kullanılan uygulama kapsamındaki test, embriyo sıvısından alınan örneğin genetik olarak incelenmesine olanak tanıyor. Embriyo biyopsisine gerek olmadan yapılan test, sağlıklı ve rahimde tutunmaya en elverişli embriyonun daha ilk transfer sırasında belirlenebilmesine olanak veriyor.
“Mikroskobun ötesini görmek mümkün”
Dr. Gülay Özgön, genetik incelemenin tüp bebek tedavi süreçlerinin olmazsa olmaz bir parçası olduğuna dikkat çekerek, gelişen biyoteknoloji ile girişimsel olmayan (non-invasive) metotların ön plana çıktığını ve önem kazandığını vurguladı.
Non-invasive analizlerin, embriyo sağlığı hakkında daha fazla şeyin keşfedilmesine ve tedavi verimliliğinin artırılmasına yardımcı olacağını söyleyen Özgön, “Embriyolardaki kromozomal anomaliler, tüp bebek tedavilerinin ve düşüklerin yaklaşık yüzde 50’sinden sorumlu. Non-invasive PGT testinin öncelikli odağı, embriyonun mümkün olan en güvenli koşullarda analiz edilmesi ve gebelik için gereken sürenin azaltılması. Testin, sağlıklı bir gebelik ve dünyaya sağlıklı bir bebek getirilmesi olasılığını ciddi biçimde artıracağına inanıyoruz. Non-invasive PGT sayesinde mikroskobun ötesini görmek mümkün” dedi.
Kromozomlarımız bizimle konuşuyor
12 yıldır uyguladığı PGT ile ilgili son teknolojileri ve altın standartları takip ederek, moleküler yöntemler ile çalışıldığını ifade eden Dr. Gülay Özgön, yeni yöntemin nadir de olsa ortaya çıkma olasılığı bulunan embriyo bütünlüğünün bozulma riskini de sıfırladığını vurguladı.
Özgön, “Kromozomlarımız konuşuyor ve teknolojinin geldiği nokta sayesinde bu konuşmaları duyabiliyor, yorumlayabiliyor ve planlamalarımızı daha sağlıklı yapabiliyoruz. Genetik incelemeler tüp bebek tedavi süreçlerinde hekimlerin en önemli bilgi kaynağı ve bu kaynağı değerlendiren meslektaşlarımla çok olumlu sonuçlar alıyoruz” dedi.
Küresel sonuçlar olumlu
Geleneksel PGT-A’nın aksine, yeni Non-invasive teknik, embriyonun kendisinden değil, embriyoyu çevreleyen sıvıdan alınan DNA’yı analiz ediyor. Dr. Gülay Özgön, “Tüp bebek (In Vitro Fertilization – IVF) embriyolarının girişimsel olmayan testleri bilim çevrelerinde büyük vaatler sunan devrim niteliğinde bir yaklaşım olarak görülüyor. Girişimsel olmayan bu testleri, embriyodan hücre çıkarmaya gerek kalmadan gerçekleştirebiliyoruz. Analizleri de hücrelerden ayrılan ve embriyonun gelişmekte olduğu ortama geçen sıvıdaki genetik materyal üzerinde yapıyoruz” diye konuştu.
Bunun en önemli avantajının hücrelerin alınmasıyla ilgili embriyoya yönelik herhangi bir risk oluşmaması olduğunun altını çizen Dr. Gülay Özgön, “Materyalin alınma aşamasında ise yüksek uzmanlık gerektiren girişimsel süreçler ortadan kalkıyor ve işlem kolaylaşıyor. Sonuçta işlem maliyetleri azalıyor ve daha kolay erişilebilir hale geliyor” ifadelerini kullandı.
Bu bölüm bilgi amaçlı olarak derlenmiştir
Embriyo genetiği nedir? PGD/PGT nasıl yapılır?
Haberde adı geçen PGD/PGT hakkında ne biliyoruz? Tüp bebek tedavisi için anneden alınan yumurta ve babadan alınan spermin döllenmesi sonucunda laboratuvar ortamında oluşturulan embriyolar, anneye transfer edilmeden önce uygulanıyor. Bu kapsamda, laboratuvar ortamında embriyo biyopsisi yapılarak sağlıklı olan embriyoların belirlenmesi ve seçilmesi işlemine Preimplantasyon Genetik Tanı/Tarama (PGD/PGT) adı verilir. Eğer ailede genetik bir hastalık, kromozom bozukluğu varsa embryolara Preimplantasyon Genetik Tanı (Preimplantation Genetic Diagnosis, PGD) yapılır.
Bu işlem ile tüp bebek tedavi sürecinde anne veya babada genetik bozukluk varsa bunun embriyoya aktarımının önlenmesi için büyük önem taşıyor. Öte yandan, ailede genetik bozukluk olmayan çiftlerde ise kromozom sayısı bozuklukları taraması amacı ile Preimplantasyon Genetik Tarama (Preimplantation Genetic Screening/PGS) yapılır. Tekrarlayan tüp bebek tedavi başarısızlıklarında tutunmayı artırmak ve ileri anne yaşında sağlıklı embriyoyu bulmak amacı ile de bu yöntem uygulanabilir. Testler sonucunda sağlıklı olan embriyolar anne adayının rahmine transferi yapılır.
Kaynaklar:
Dr. Gülay Özgön
Daha fazla Sağlık Ajandası | Sağlık Haberleri için sosyal medya hesaplarımızı da takip edebilirsiniz: