En temel hasta hakları nelerdir? Avukat Emre Avşar, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarıyla sınırları çizilen, bilgi edinme hakkıyla başlayan, tıbbi müdahale, tedavi hakkı, hasta mahremiyeti ve tedavi sırasındaki hatalardan doğan sorumlulukla ilgili merak edilenleri anlattı.
Hasta hakları neleri kapsar?
Her şeyden önce hastanın bilgi edinme hakkı var. Hasta tıbbi süreçteyken teşhisler, uygulanacak tedaviler, tedavi esnasında gerçekleşebilecek riskler ve tıbbi müdahaleyle ilgili bilgi edinme hakkına sahip. Ki bu bilgiyi müdahalede bulunacak sağlık personelinden alma hakkı var. Daha geniş bir ifadeyle hasta sağlık personeliyle aynı dili konuşmasa bile bir tercüman eşliğinde kendine bilgi verilmek zorunda.
Hasta hakkına dair bilgisi olmayanlar var
Hasta kimi zaman bu haklarından bihaber olduğu için bilgi almak için soru sormasa da tıbbi müdahalede bulunan sağlıkçı hastaya re’sen (kendiliğinden) bilgi vermelidir.
Tıbbi müdahale öncesinde hastaya bilgi verme zorunluluğu var mı?
Uygulanacak tıbbi müdahaleyle ilgili hastanın onayının alınması şart. Buna “onay hakkı” demek mümkün. Tıbbi müdahalede muayene, ameliyat ve hukuki açıdan vücut bütünlüğünü ihlal edecek önlemler yer alıyor. O nedenle hasta daha önce bilgilendirildiği bir tıbbi müdahale için onayının alınması hakkına sahip.
Tedavi öncesi de aynı durum geçerli mi?
Hasta her şartta din, dil, ırk ve cinsel kimlik farkı olmaksızın tedavi hakkına sahiptir. Sağlık personelinin geçerli bir nedeni yoksa tedaviden kaçınamaz. Ayrıca hasta tedaviyi uygulayacak sağlık personelini seçme hakkına da sahiptir. Hasta tedaviyi istemeyebildiği gibi tedaviyi reddetme hakkı da vardır. Öte yandan hastanın tıbbi tedaviye erişim hakkı bulunur. Bilhassa acil müdahale gerekiyorsa hastanın tedavi için saatlerce hatta günlerce beklemesi beklenemeyecektir.
Hasta kendi bilgilerini hastanenin saklamasını isteyebilir mi?
Hasta tedavi sırasında kimi bilgileri sağlık personeliyle paylaşır ki bunların arasında kimlik ve telefon bilgileri, hastalığıyla ilgili bilgiler yer alır. Hasta mahremiyeti gereğince hasta bu bilgilerin korunmasını isteyebilir ve bu kanunen bir haktır. İlgili sağlık personeli dışında hiç kimseyle veya kurumla bu bilgiler paylaşılamaz. Şayet böyle bir durum yaşanırsa kişisel verilerin korunması kanununa aykırı olur ve suç durumu oluşur.
Tedavi sırasında yapılan hatalardaki sorumluluk kime ait?
Tıbbi tedavi hukuksal olarak vücut bütünlüğünün ihlalini içerse bile hastanın yüksek yararı nedeniyle ihlal suçunu oluşturmamaktadır. Fakat bu her durumda doğru değildir. Bilhassa açık ameliyat içeren tıbbi tedavilerin kimileri riskli olabilmektedir. Hatta hastanın yaşamına bile mal olabilmektedir.
Öte yandan sağlık personelleri özelinde düşünürsek bilhassa hekimlerin işlerinin stresli ve yoğun olması nedeniyle ve tüm koşullarda sınırsız bir sorumluluk yüklenmesi, iş güvenliği bakımından sağlıklı ve olumlu sonuçlar doğurmayacaktır. Fakat tıbbi müdahaleyi uygulayan personelin ağır kusuru, kasıtlı olmaya yakın kusuru veya kastı olması halinde vücut bütünlüğünün ihlali devreye girecektir.
Örneğin; yanlış tedavi uygulanması veya ameliyat sırasında hastanın vücudunda yabancı maddeler unutulması gibi durumlarda hastanın hayati durumu, vücut bütünlüğü, özetle sağlığının sekteye uğraması halinde sorumluluk doğmaktadır. Cezai sorumluluğun dışında maddi ve manevi tazminat sorumluluğu da ortaya çıkmaktadır.
Sağlık çalışanları, bakanlığa bağlı çalıştığından buradaki sorumluluk doğrudan kamuya aittir. Aslında vatandaş tedaviyi alarak kamuya güvendiğinden kamu da onun haklarını korumak zorundadır. Bu durumdan kaynaklı tazminat sorumluluğu doğar. Dolayısıyla hatalı tedaviyle karşılaşılırsa idare mahkemesinde dava açarak zararın tazmini talep edilebilir.
Hasta haklarıyla ilgili şikayetler nasıl yapılır?
Peki hasta hakları için nereye başvurulur? Hasta Hakları Yönetmeliğinin 42. maddesine göre hasta haklarının ihlalinde mevzuat çerçevesinde her türlü müracaat, şikayet ve dava hakları bulunur. Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü Anayasa’nın 36’ncı maddesinde şöyle yer alır:
“Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer alır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir.
Kaynaklar:
Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği
Kanser ve Hasta Hakları Platformu
Hasta hakları makalemizin yanı sıra diğer Sağlık Ajandası | Sağlık Haberleri için sosyal medya hesaplarımızı da takip edebilirsiniz: